Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Milli İstihbarat Teşkilatı’nın(MİT) İstanbul Bölge Başkanlığı Hizmet Binası açılışı yapıldı.
Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırmama ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İbrahim Kalın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı.
“TÜRK TOPRAĞI KİMLİĞİNİ SİNDİRMEKTE ZORLANANLAR BULUNDUĞUNA BİR KEZ DAHA ŞAHİTLİK ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmasında, “Türkiye, en önemli milli kurumlarından olan istihbaratının ayakta kalması ve milletin yeri geldiğinde canı pahasına ortaya koyduğu mücadele sayesinde son dönemdeki imtihanlarından alnının akıyla çıktı. Bu süreçte İstanbul diğer özelliklerinin yanı sıra istihbarat konusundaki özel konumuyla da öne çıkmıştır. Hiç şüphesiz İstanbul sadece Türkiye’nin değil, dünyanın merkezi konumundadır. Burada attığımız her adım yaptığımız her faaliyet, dünyanın tamamının ilgisini çekiyor. Tarihin her döneminde küresel bir geçiş ve ticaret noktası vasfıyla stratejik öneme sahip olan İstanbul, bugün de aynı cazibesini sürdürüyor. Her büyük medeniyet ve devlet gibi ecdadımız da İstanbul’a sahip olmanın hayalini kurdu ve bu uğurda büyük mücadeleler verdi. Ecdadın hayalini gerçekleştirmek Fatih Sultan Mehmed Han’a nasip olmuştur. Fethin üzerinden asırlar geçmesine rağmen hala İstanbul’un Türk milletinin ve Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini görüyoruz. Son olarak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ni ibadete açma sürecimizde İstanbul’un 1453’ten beri süren Türk toprağı kimliğini sindirmekte zorlananlar bulunduğuna bir kez daha şahitlik ettik” ifadelerini kullandı.
“EN ÖNEMLİ İKİNCİ BİR MERKEZE SAHİP OLDUK”
Erdoğan, “Nüfus bakımından Avrupa’nın 23 ülkesinden daha büyük olan İstanbul’umuza özellikle güvenliği sağlamak elbette öyle kolay bir iş değil. Yüz binlerce yabancıya ev sahipliği yapan, çok sayıda diplomatik temsilciliği barındıran, ticari ve turistik yoğunluğu giderek artan, transit geçiş güzargahı özelliği gelişen bir şehirden söz ediyorum. Böyle bir şehrin istihbarat servislerinin faaliyetleri açısından cazibe merkezi haline dönüşmesi kaçınılmazdır. İşte bundan önceki merkezi düşünün. Serencebey’de o, hudayinabit bir yer ve istihbarat İstanbul’da bölge olarak oradan yönetiliyor, oradan adeta gidiliyordu. Ama şimdi bu merkezimizle Ankara’dan, karargahtan sonra en önemli ikinci bir merkeze sahip olduk. Tüm teknik donanımlarıyla birlikte inşallah Ankara ve İstanbul artık bu süreçteki yükümüzü büyük oranda alacağı gibi, bütün faaliyetleri de çok daha seri bir şekilde takip etmemize inşallah fırsat verecektir” diye konuştu.
“FETÖ’CÜ HAİNLERİN İSTANBUL’DA GİZLENME HAYALLERİNİN BOŞA ÇIKARTILMASINDA DA TEŞKİLATIMIZ ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teşkilatımız PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele yanında, dış güvenlik, dış istihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyetlerini de başarıyla yürütüyor. Bunların yanında teşkilatımız az önce de ifade edildi, kriptoloji, siber, uydu, sinyal istihbaratı alanlarında da dünya ölçeğinde çalışmalara imza atıyor. İstanbul Bölge Başkanlığımızın terör örgütlerinin eylem arayışları ve yabancı istihbarat kuruluşlarının casusluk girişimleriyle etkin şekilde mücadele edecek kapasitede olması büyük önem arz ediyor. Stratejik istihbarat, terörle mücadele ve istihbarata karşı koyma gibi konularda da İstanbul’daki çalışmalar ön plana çıkıyor. Hamdolsun teşkilatımızın diğer güvenlik kurumlarımızla yakın iş birliği sayesinde İstanbul’da terör örgütlerinin eylem yapma kapasiteleri ciddi şekilde sınırlanmıştır. FETÖ’cü hainlerin İstanbul’da gizlenme hayallerinin boşa çıkartılmasında da teşkilatımız önemli başarılara imza atmıştır” şeklinde konuştu.
“DÜNYANIN NERESİNDE OLURLARSA OLSUNLAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN SOLUĞU ENSELERİNDEDİR”
Erdoğan, “DEAŞ başta olmak üzere küresel düzeyde faaliyet gösteren terör örgütleriyle geniş bir coğrafyada sürdürdüğümüz etkin mücadele birçok devleti bizimle iş birliği yapmaya yöneltmiştir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaçırılan vatandaşlarının kurtarılması için bizden yardım talebinde bulunan ülke sayısı da giderek artıyor. Son olarak bir İtalyan vatandaşının Somali’deki teröristlerin elinden kurtarılması devletimizin gücünü bir kez daha göstermiş, itibarını da artırmıştır. Teşkilatın yürüttüğü istihbarat diplomasisi ve ortak operasyonlarıyla bugüne kadar 100’ü aşkın FETÖ’cünün ülkeye iadesini de sağladık. Aynı şekilde teşkilatımız ülkemizdeki FETÖ yapılanmasının deşifre edilmesini sağlama yanında, örgütün yurt dışındaki finans, lojistik, eğitim faaliyetlerinin engellenmesinde de ciddi başarılar elde etmiştir. Terör örgütü mensupları artık biliyorlar ki dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin soluğu enselerindedir. Kendine özgü çalışma yöntemleriyle PKK’nın tarihinin en büyük darbelerini almasında da teşkilatımızın çok büyük emekleri vardır. Milli İstihbarat Teşkilatımızın, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve Emniyet Teşkilatımız ile yurt içinde ve yurt dışında yürütmüş olduğu ortak operasyonlar sayesinde PKK lider kadrosu adeta hareket edemez hale getirilmiştir.
Irak’ta Pençe Harekatı’nda, Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarında, Libya’da ve diğer pek çok yerde teşkilatımızın nasıl canla başla çalıştığını yakından biliyoruz. Bunlar aynı zamanda devletimizin tüm kurumlarıyla ahenkli bir şekilde hareket ettiğinde nasıl tarihi başarılar elde edebileceğimizin de örnekleridir. Çatışma bölgelerinde elde ettiğimiz kazanımlar, diplomatik alanda ülkemizin masaya daha güçlü oturmasını, milli menfaatlerimizi daha etkili savunabilmemizi sağlıyor. Özellikle Suriye’de teröristlerin sınırlarımızdan temizlenmesi, güvenli bölgeler oluşturulması, göçe zorlanan halkın güvenliğinin temini, hareket alanlarında ordumuza destek sağlanması gibi pek çok görev teşkilatımızca eksiksiz ifa edilmiştir. Libya’da da siyasi çözüm yerine askeri yolları benimseyen darbeci Hafter’in ilerleyişinin durdurulmasında Milli İstihbarat Teşkilatımızın sağladığı istihbari ve operasyonel destek oyun değiştirici role sahiptir”
“İSTİHBARATI OLMAYAN BİR DEVLET, BİR MİLLET YOK OLMAYA MAHKUMDUR”
Erdoğan, “İstihbarat diplomasisi alanındaki başarılarımız sayesinde diğer çalışmalarımızı da daha güçlü ve kararlı şekilde yürütebiliyoruz. Bütün bunları söylemenin anlatmanın kolay başarılı bir şekilde icra etmenin ne kadar zor olduğunun yakın şahidiyiz. Hamdolsun her alanda olduğu gibi istihbaratta da zoru başardık. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda sürekli yeni yetenekler kazanmaya odaklanan Milli İstihbarat Teşkilatımızın teknolojik kapasitesini artırdık, fiziki şartlarını da geliştirdik. Ankara’daki karargah ve İstanbul’daki bölge başkanlığı binaları bu anlayışın birer ürünüdür. Teşkilatın hukuki mevzuatını da güçlendirerek, istihbari ve operasyonel çalışmaları için gerekli alt yapıyı oluşturduk. Bu çerçevede yaptığımız yatırımlar sayesinde teşkilatımız İHA, SİHA, istihbarat gemisi, istihbarat uçağı, uydu gibi pek çok yeni teknik kabiliyete kavuşarak görünmeyi görünür kılma yolunda mesafe kaydetti. Teknik istihbaratın özellikle yan unsur olmaktan çıkması ana iştigal alanı haline dönüştürerek pek çok devletin destek talebinde bulunduğu ülke haline geldik. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda verdiğimiz tarihi mücadelede istihbarat bizim kilit silahımızdır ve öyle olmaya da devam edecektir. İstihbaratı olmayan bir devlet, bir millet yok olmaya mahkumdur. Rakiplerimizin birkaç adım önünde olmak, gelebilecek tehditleri önceden fark etmek ve buna göre pozisyon almak ancak sağlıklı istihbarat akışıyla mümkündür. Önümüzdeki dönemde bu vasfımızı daha da güçlendirmekte kararlıyız” şeklinde konuştu.
“İHTİYAÇLARIMIZI TAM MANASIYLA ANCAK BU KURUMLARIMIZ ARASINDAKİ KUSURSUZ UYUMLA KARŞILAYABİLİRİZ”
Erdoğan, “Milli Savunma Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız arasındaki iş birliğini daha da geliştirmek mecburiyetindeyiz. Milli güvenlik ihtiyaçlarımızı tam manasıyla ancak bu kurumlarımız arasındaki kusursuz uyumla karşılayabiliriz. Yeni yönetim sistemimizin sağladığı imkanları kullanarak Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditleri bertaraf etmeye yönelik daha etkin ve daha iyi koordine edilen bir milli güvenlik sistemi geliştiriyoruz. Amacımız bu kurumlarımızın elindeki tüm imkanları ve kapasitelerini, devletimizin güvenliği ve geleceği ortak paydasında birleştirerek sırt sırta mücadele vermelerini sağlamaktır. Gayretleriyle, emekleriyle azimle ülkesine ve milletine hizmet eden teşkilatımızın tüm mensuplarına teşekkür ediyorum. Görevleri sırasında hayatlarını kaybeden şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum” dedi.
Erdoğan konuşmasının ardından binanın açılış kurdelesini kesti.