CHP lideri Kılıçdaroğlu, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Toplantının konusunun eğitim olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, eğitimin kişiye, aileye ve topluma sınıf atlatan en önemli alan olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Eğitimden vazgeçen hiçbir ülke yoktur. Eğitim hepimizin sorunlarına karşı çözüm arayacağımız en temel alanlardan birisidir. Dolayısıyla eğitim sıcak siyasetin konusu olmaz. Hepimizin çocukları okula gidiyor. Her anne baba çocuğunun iyi bir eğitim almasını ister, başarılı olmasını ister, öğretmenin bütün emeğini çocuğuna harcamasını ister. Dolayısıyla her aile çocuğu iyi bir eğitim alsın diye her türlü fedakarlığı rahatlıkla yapar” dedi.
‘ANNE BABALAR ŞİKAYETÇİ’
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de eğitim sistemini temelden sarsan bir örneğin de 4+4+4 sistemi olduğunu savunarak, “Vatandaşlarıma, öğrencilere ve onların anne ve babalarına sormak isterim. 4+4+4 sistemi getirilirken Milli Eğitim Şuraları’nda bu konuşuldu mu, tartışıldı mı, karara bağlandı mı? Hayır. Kalkınma planlarında böyle bir öngörü böyle bir hedef var mıydı? Hayır. Milli Eğitim Bakanlığı’nda bu görüşüldü mü, tartışıldı mı, konuşuldu mu, en azından bürokratların görüşü alındı mı? Hayır. Bakanlar Kurulu’nda görüşüldü mü? Hayır. Nasıl bir karar verildi? Bir kanun teklifini 5 AK Parti milletvekili imzaladı. Hiçbirisi eğitimci değildi. Milyonlarca evladımızı eğitimden bihaber olan eğitim konusunda tek bir makale, yazı yazmamış olan 5 kişi eğitim politikasını belirledi. Dünya tarihinde böyle bir felaket örneği yoktur. Acı ama bunlar Türkiye’nin gerçekleri. Dolayısıyla anne ve babalar eğitim sisteminden şikayet ediyor” ifadelerini kullandı.
’92 BİN 165 ÖĞRETMENİN ATAMASI SÜRATLE YAPILMALIDIR’
Kılıçdaroğlu, pandemi süresince esnaf, çiftçi, sanayici, memur, işçi ve çalışanlar için öneriler verdiklerini hatırlatarak, eğitim konusundaki 14 maddelik çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
1) Milli Eğitim Bakanlığı’na gerekli mali kaynak sağlanarak ivedilikle 57 bin 340 derslik ihtiyacı giderilmelidir. Bu bağlamda çağrımız CHP olarak devleti yöneten yetkililere sesleniyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı kaynak sorunu yaşıyor ve bunu yapamayacağını söylüyorsa yer tahsisi yapılmak koşuluyla CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları bu yatırımı çocuklarımız için kendi illerinde yapmaya talipler. Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘Hayat Boyu Öğrenme Merkezi’ yani İSMEK ve Ankara Büyükşehir Belediyesi ‘Hayat Boyu Öğrenme Merkezi’ yani BELMEK kendi binalarını çocuklarımızın pandemi koşullarına uygun eğitim almalarına katkı sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın kullanımına tahsis etmeye hazırdır.
2) YÖK ile yapılacak işbirliği kapsamında üniversitelerin 2020-2021 öğretim döneminde açılmayacak fakültelerin özellikle derslik-konferans salonu gibi alanların doğrudan örgün eğitim sistemin kullanımına tahsis edilmelidir.
3)Yeni dersliklerin hizmete girmesiyle birlikte çocuklarımızın eğitimi için ihtiyaç duyulan 92 bin 165 öğretmenin ataması zaman geçirilmeden süratle yapılmalıdır.
4) Okulların hijyen kurallarına uygun olarak açılması ve hijyenin sürekliliği açısından Milli Eğitim Bakanlığı’na en az 60 bin kişilik kadrolu yardımcı hizmet personeli alınmalıdır.
5) Dezenfektan, maske, ateş ölçüm cihazı gibi ihtiyaçlar için velilerden ek ücret talep edilmemelidir. Okullar açılmadan bu ihtiyaçlar süratle giderilmelidir.
6) Milli Eğitim Bakanlığı internet hizmeti sağlayıcısı kurumlarla görüşerek zorunlu örgün eğitim kapsamında devlet okullarına kayıtlı 3 milyon 17 bin 718 öğrencinin internet erişimini sağlamalıdır. Bu hizmet için maliyet evrensel hizmet fonundan sağlanmalıdır. Böyle bir fon var böyle bir para var eğer bu para heder edilmediyse bunun için kullanılmalıdır.
7) Bu bağlamda uzaktan eğitim süresince öğrenci ve öğretim elemanlarının tamamına sınırsız ve uzun süreli internet erişimi ya ücretsiz ya da çok ucuza sağlanması için başta mobil telefon operatörleri olmak üzere tüm altyapı sağlayıcıları nezdinde girişimde bulunulmalıdır. Operatörlerin de sorumlulukları olduğu asla unutulmamalıdır.
8) Evinde televizyonu olmayan 754 bin 429 öğrencinin televizyona kavuşması için Milli Eğitim Bakanlığı’nın STK’larla ‘Senin de televizyonun olsun’ kampanyası açmalıdır. MEB bu kampanyayı açmayacaksa CHP’li belediyeler STK’ların da katkısıyla bu sorunu çözmeye taliptir.
9) Her hanede öğrencinin yararlanacağı dizüstü, masaüstü ya da tablet bilgisayar bulunmalı. Bilgisayarı olmayan öğrencilerin ihtiyacı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından evrensel hizmet fonundan karşılanmalıdır. MEB bunu yapamayacaksa CHP’li belediyeler yılbaşındaki döviz kuru güvencesi verilmek koşuluyla ve ayrıca açacakları yardım kampanyası da engellenmemek şartıyla bu sorunu gidermeye taliptirler.
10) Bugün MEB’in EBA üzerinden yaptığı uzaktan eğitim sadece TRT ile sınırlı kalmamalı. Belli dersler tüm televizyon kanallarında eş zamanlı verilmelidir. Böylece çocuğun uzaktan eğitim almasının önündeki bazı engeller kaldırılmış olacaktır.
11) Pandemi koşulları tüm derslerin okuldan verilmesine uygun değilse sadece önemli derslerin; Türkçe, Matematik, Fen bilimleri gibi derslerin okullarda verilmesi düşünülmelidir.
12) Pandemi süresince bir sağlık görevlisi ve rehber öğretmenin mutlaka okulda bulunması sağlanmalıdır.
13) Okul servisi yapan esnafın bu süreçte kazanç elde edemeyeceği için vergi ve sigorta primleri ile aldıkları kredilerin faizsiz ertelenmesi sağlanmalıdır. Esnaf kardeşlerim için bunu bir kez daha tekrarlıyorum.
14) Kamu-özel ayrımı yapmaksızın 12 yaşından küçük çocukların ebeveynlerine yani anne-babaya dönüşümlü olarak eğitim izni hakkı tanınmalıdır.