Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;
Malatya bugün yine her zamanki gibi bir başka güzel. Malatya’nın tüm hanelerindeki kardeşlerimizi gönülden selamlıyorum.
Depremin yıldönümünde konut inşasını tamamlamış olacağız. Depremin merkez üssü olan Elazığ’da da 18 bin 868 adet konut inşa ediyoruz bu konutların 2532’i teslim aşamasına gelmiştir. En kısa zamanda Elazığ’a da gidip bu konutları da bizzat vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Elazığ ve Malatya’da 9 ay gibi kısa bir sürede konutları teslim aşamasına getiren Bakanlığımızı tebrik ediyorum.
Ülkemizi 2053 vizyonuyla buluşturmaya hazırlanırken gözümüz yine Malatya’nın üzerinde olacaktır biz de Malatya’nın kalkınma gayretinde hem de yaşadığı felaketlerde he yanında olduk olmaya da devam edeceğiz.
Kuruluşundan bu güne teşkilatlarımızda görev almış tüm kardeşlerime şahsım ve tüm kardeşlerim adına şükranlarımı sunuyorum. Daha önce ilçe kongrelerimizde görev almış olan bugün de il kongremizde görev alacak olan kardeşlerimize de başarılar diliyorum.
Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesi uzun ve meşakkatli bir süreçtir. Dünyanın pek çok yerinde ve bölgemizdeki kimi ülkelerde de benzer mücadeleler yaşandı, bu ülkelerin bir kısmında kendi tarihine inancına kültürüne yabancı yönetimlerin yol açtığı felaketlere şahit olduk.
MACRON VE WİLDERS’E TEPKİ
İşte şu son zamanlarda Fransa’nın başındaki zat şaşırmış, yatıyor kalkıyor Erdoğan ile uğraşıyor. Dün Kayseri’de de söyledim, bu bir vaka onun için hakikaten kontrolden geçmesi lazım.
Bir de Hollanda’da bir vekil müsveddesi var o da kalkmış bizimle ilgili yine bir şeyler yapıyor, ya bir defa haddini bil. Kiminle yol yürüdüğünü hiç hesap ettin mi haddini bileceksin. Faşizm bizim kitabımız yok sizin kitabınızda var. Bizim kitabımızda sosyal adalet var.
Suriye’de bütün o zulme uğrayan garip gurebaların imdadına kim koşuyor? Türkiye! Biz koşuyoruz. Şu anda 4 milyon göçmeni topraklarımızda biz beslemiyor muyuz? Biz barındırmıyor muyuz? Bir o kadarını da Suriye’de aynı şekilde biz beslemiyor muyuz? Bunu gören göz sizde yok. Sizin gözünüz var görmüyor, kulağınız var duymuyor, ağzınız var hakkı hakikati konuşamıyor. Sizin benzerleriniz ülkemizde de var zaten. Onlara derslerini 2023’te 2024’te en güzel şekliyle vereceğinize inanıyorum.
Milyonlar masum insanın acı çekmesiyle neticelenen bütün bu felaketlerin bir kısmının yükünü biz üstlendik. Milli gelirine göre en çok insani yardım yapan ülkelerin başında biz geliyoruz bir numarayız, bundan dolayı herhangi bir pişmanlığımız da yok tam tersine binlerce yıllık kardeşliğimiz olan insanlara kucak açmaktan da şeref duyuyoruz.
Varsın bizi de hedef tahtasına koysunlar, durmak yok yola devam.
Suriye’de 4 milyon insanın hepsine sahip çıktık, şimdi bir de orada briket evler yapıyoruz ve bu evlerde de İdlib’de evsiz kalan kardeşlerimizi oralara yerleştirmenin gayreti içindeyiz. Başta Almanya söz verdiler bize, ondan sonra 50 dereden 50 su getirdiler. Bunların sözlerine inanılmaz. Ve ben orada emeği olan tüm STK’larımıza teşekkür ediyorum. Biz batıdan teşekkür beklerken sınırlarımız dibinde terör koridoru oluşturma gayreti ile karşılaştık.
Libya’da iftira ve ithamlarla bölgeden dışlanmaya çalışıldık ama hayır oradaki kardeşlerimizin daveti ile biz Libya’dayız. Biz Suriye halkının daveti ile Suriye’deyiz illa zalim Esed’in davetini beklememize gerek yok. Zalim Esed işine gelenleri davet edebilir ama biz orada o mazlum milletin daveti ile oradayız.
‘AZERBAYCAN’IN YANINDAYIZ’
Bazı Amerikalılar çıkıyor İlham Aliyev kardeşimizi arıyor ve diyor ki “Biz sizin yanınızda kimin yer aldığını biliyoruz. Siz Türkiye’ye güveniyorsunuz ama Türkiye’ye yaptırım uygularız” ya sen kiminle dans ettiğinin farkında değilsin ya. Yaptırımın ne ise geç kalma yap. Biz sizde F35 için adım attık paramızı ödedik siz F35’lerimizi vermediniz vermiyorsunuz ve bizi tehdit ettiniz S400’leri Rusya’ya geri gönderin dediniz. Yahu biz kabile devleti değiliz biz Türkiye’yiz Türkiye. Biz sizden yıllar önce daha yeni Başbakan olmuştum onlardan İHA’ları istedik bak SİHA değil he İHA vermediler oyaladılar. Bu ne yaptı? Bizi ev sahibi yaptı şimdi bırakın İHA’yı SİHA sahibi olduk ve bu SİHA’lar şu anda dünyada örnek konuma geldi.
Bazı ülkeler SİHA konusunda da önümüzü kesmeye çalışıyorlar.
Avrupa’da yükselen ırkçılığı ifşa ettiğimiz için hedef haline getirildik, daha önce Balkanlar’dan Güney Asya’ya kadar mazlumların yanında yer aldığımızda da benzer saldırılara maruz kalmıştık.
Bizim tek gayemiz inancımızın ve tarihimizin bize yüklediği sorumlulukları hakkıyla yerine getirmekti hamdolsun bugüne kadar hiçbir konuda milletimizin başını yere eğdirecek bir yanlışımız olmadı ve evelAllah da olmayacak. Bugün Türkiye’de dünyanın her yerindeki toplumların gönüllerinde mazlumların hamisi olarak taht kurmuştur.
Ülkemizin kat ettiği her mesafe 83 milyon vatandaşlarımızla birlikte milyarlarca mazlum için de sevinç ve güven kaynağıdır. Güçleri yetse ellerinden gelse ülkemizi bir kaşık suda boğmaya hevesli olanların heveslerini kursaklarında bıraktıkça yeni ahlaksızlıklarla karşımıza çıkıyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar bu kutlu yürüyüşü durduramayacaklar. Hakkın ve adaletin güneşi yükseldikçe zulmün ateşi sönecek zalimin gücü tükenecektir. Türkiye’nin mücadelesini medeniyet ve tarihi mirasına yakışır şekilde yürütürken 81 vilayetimizin her birini içine alan kalkınma hamlemizden de en küçük bir taviz vermiyoruz.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞUYOR
Yaşadığımız onca saldırılara rağmen 2023 hedeflerimiz yol haritası olarak önümüzde duruyor. Önümüze çıkartılan her engel ile kararlılığımız daha da kuvvetlendi. Bizi hedeflerimizden uzaklaştırmak isteyenlere cevabımızı yatırımlarla veriyoruz.
Türkiye’yi terörle, şiddetle, şantajla dize getirmek isteyenlere cevabımızı bugün de Malatya’dan veriyoruz. Türkiye depreme hazırlık konusunda uzun yıllar yeterince tedbir almamıştır.
Çarpık yapılaşma birçok şehrimizin kronik sorunlarından biri olmuştur. Tarihi önemde değişiklikler yaptık. TOKİ vasıtasıyla kentsel dönüşüm projeleri başlattık.
Türkiye’ye depreme dayanıklı bir şehirleşme modelini kazandırdık. Güvenli evleri 83 milyonun her bir ferdi için hayata geçirmek büyük önem arz ediyor.