Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının öncülüğünde Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde düzenlenen, Anadolu Ajansının “Global İletişim Ortağı” olduğu TEKNOFEST 2020’de konuştu.
Festivalin şehre, ülkeye, millete ve özellikle gençlere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, ülkeyi bu güzel etkinlikle buluşturan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile T3 Vakfının tüm mensuplarına teşekkür etti. Erdoğan, Gazianteplilere de bu güzel programa ev sahipliği yaptıkları için ayrıca teşekkürlerini iletti.
İlk iki TEKNOFEST’in bu alana ilgi duyan gençlerin yanında çocuklarıyla beraber ailelerden oluşan milyonların iştirakiyle İstanbul’da yapıldığını anımsatan Erdoğan, İstanbul’da alevlenen teknoloji heyecanının dalga dalga tüm Anadolu’yu kuşattığını, neredeyse tüm illerden festivale ev sahipliği talebi geldiğini aktardı.
Bunun üzerine TEKNOFEST’in tek rakamlı yıllarda İstanbul’da, çift rakamlı yıllarda diğer illerden birinde yapılmasına karar verildiğini belirten Erdoğan, festivalin Anadolu’daki ilk durağının da ülkenin insani ve ekonomik tüm güzelliklerini bünyesinde barındıran Gaziantep olduğunu söyledi.
Bugün buraya gelerek “Teknoloji güneşi doğudan yükseliyor” temasıyla Gaziantep’ten yükselen heyecana ortak olmak istediklerini dile getiren Erdoğan, tüm alanlarda dereceye giren takımları ve yarışmacıları tebrik etti.
Festivalin salgın sebebiyle alışık olunan büyük kalabalıklar yerine daha sınırlı gruplarla gerçekleştirildiğini ifade eden Erdoğan, bu durumun TEKNOFEST heyecanının ülkeyi ve gençleri sarmasına engel teşkil etmediğini bildirdi. Erdoğan, “Karşımdaki kalabalık, bu manzara sizlerin azmini ve kararlılığını hiçbir virüsün, hiçbir engelin, hiçbir tehdidin durduramayacağını gösteriyor.” diye konuştu.
“BU, TÜRKİYE’NİN SON 18 YILDAKİ HİKAYESİNİN DE ÖZETİDİR”
Gençlere seslenen Erdoğan, TEKNOFEST’e bu yıl ülkenin 81 ilinin tamamının yanı sıra 84 farklı ülkeden 20 binin üzerinde takım ve 100 bin yarışmacı başvurusu yapıldığını belirterek, festivalin paydaş sayısının 14’ten 63’e yükselmesinin bu heyecanın çocuklar ve gençlerle birlikte ülkedeki her kesimi sardığının ispatı olduğunu kaydetti.
Gençlere duyulan güvenin ifadesi olan bu tablonun özgür fikirler geliştiren, çalışan, üreten, azmeden herkesin ihtiyacı olan mecrayı bulabileceğini söylediğini dile getiren Erdoğan, “Esasen bu, Türkiye’nin son 18 yıldaki hikayesinin de özetidir.” ifadesini kullandı.
Uzun bir ihmal edilmişlik döneminin ardından batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine ülkenin her köşesini kalkındırırken aynı zamanda üretmek ve kazanmak isteyen herkese aradığı fırsatı sunduklarını belirten Erdoğan, Türkiye’nin alt yapı, insan gücü, üretim ve ihracat seviyesinin geldiği yerin, bu fırsatın en güzel şekilde değerlendirildiğinin işareti olduğunu söyledi.
TEKNOFEST’in de bu hizmeti kendi alanında yaptığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Edirne’de Lagari Hasan Çelebi’nin izinden gidip roket bilimine merak salan gencimizin kendini ifade edip kabiliyetini ortaya koyabileceği yer, işte burası. Şırnak’ta Cezeri’nin birikimini yaşatma hayali kuran evladımızın robotik alanındaki becerilerini gösterebileceği yer, işte burası. Trabzon’da Hezarfen Ahmet Çelebi’nin gayretiyle havacılığa yönelen çocuğumuzun tutkusunu gerçeğe dönüştürebileceği yer, işte burası. Sahip olduğumuz medeniyet mirasını teknoloji boyutunda yeniden ayağa kaldırmak isteyen herkese aradığı fırsatı sağlayan yer, işte burası.”
Amerika’daki yarışmada başarılı olup yaptıkları uydu aralık ayında uzaya fırlatılacak olan Grizu takımının, T3 Vakfı’nın desteklediği takımlardan biri olduğunu anlatan Erdoğan, insansız su altı sistemleri içerisinde ipi göğüsleyen TEKNOFEST ekibinin şimdi uluslararası alanda rekabet edecek özgün sistemler geliştirdiğini söyledi.
İki defa roket takımı birinciliği kazanan gençlerin bu başarılarını girişime dönüştürmeye hazırlandığını, yapay zeka girişimi kurarak, dünya çapında başarılar için kolları sıvayan gençlerin TEKNOFEST’in lise seviyesi birincileri olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bu yılki yarışmacılarımızdan da önümüzdeki dönemde benzer başarılara imza atacaklar elbette çıkacaktır. Yapay zekadan siber güvenliğe kadar her alanda çığır açacak yenilikler burada tohumlanacak, filiz bulacak, kök ve boy salacaktır.” dedi.
“TEKNOLOJİNİN EN BÜYÜK SERMAYESİ ÜRETKEN ZİHİNLERDİR”
Tüm bu söylediklerinin sadece temenniden ibaret olmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Sizler gibi, gençlerin kurduğu ve kısa sürede dünya çapında başarıya ulaşıp milyar dolarlık değerlere ulaştırdığı girişimler olduğunu biliyoruz. Yapay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti gibi yeni alanlar başta olmak üzere teknolojinin her boyutunda benzer başarıların kazanılmaması için hiçbir sebep yoktur. Teknolojinin en büyük sermayesi üretken zihinlerdir. Diğer her şey bunun ardından gelir. Düne kadar insanlı ve insansız hava araçları alanında esamesi okunmayan bir ülke durumundaydık. Bugün ise yaptığı işe inanan, gece gündüz çalışarak hedeflerine yürüyen bir avuç insan sayesinde aynı alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasında girdik. İnşallah benzer bir başarıyı otomobilde ve uçan arabalarda yakalayacağız. Biz Türkiye’yi 2023 hedefleriyle buluşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Gençlerimiz de inşallah 2053 ve 2071 vizyonlarıyla bu tohumları ulu çınarlara dönüştüreceklerdir.”
Gençlerin potansiyelini, azim ve kararlılığını, ülkenin en büyük avantajı olarak gördüklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“Deneyap atölyelerinden TEKNOFEST’e, bütün bunlara kadar tüm platformları da bu potansiyeli desteklemek amacıyla oluşturuyoruz. Buna karşılık ülkemizde bazılarının hala milli teknoloji hamlelerini küçümsediklerini, hatta ellerinden gelse yok etmeye niyetli olduklarını teessürle takip ediyoruz. Halbuki dünya büyük bir dijital devrim sürecinde. Teknolojinin hızına yetişmek artık bir tercih değil mecburiyet halini almıştır. Daha önemlisi yaşadıklarımız bize bu değişimi yerli ve milli imkanlarla gerçekleştirmemizin de şart olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten bir ülke olması gerektiği konusundaki ısrarımızın ve gayretlerimizin gerisinde bu hakikat ve tecrübe var. Cumhurbaşkanlığımızın bünyesinde faaliyete geçirdiğimiz Dijital Dönüşüm Ofisi başta omak üzere pek çok yapıyı bu amaçla kurduk veya dönüştürdük. Teknoloji devrimini gençlerimizle birlikte yürütme çabamız ise bu değişimi uzun soluklu kılma ve enerjik şekilde hayata geçirme anlayışımızın bir kaynağıdır. Buradan kaynaklanıyor. Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin Türk malı damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum.”