5 Şubat’ta Kocaeli’nin İzmit ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana gelen olayda 20 yaşındaki bir genç kızın 3. kattan aşağı atladığı ihbarını alan sağlık ve polis ekipleri gittikleri evde Filistin asıllı İsrail vatandaşı olan 20 yaşındaki Siwar Keblawi’nin hayatını kaybettiğini ve düştüğü yerden eve taşındığını belirledi. Evde incelemelerde bulunan polis ekipleri, genç kızın odasının kapısının kırık ve ölen Keblawi’nin boğazında morluklar olduğunu tespit etti. Genç kızın öldürülmüş olabileceğinden şüphelenen ekipler tarafından yapılan incelemelerde güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde genç kızın 2 kişi tarafından taşındığı tespit edildi. Ekipler, olay esnasında evde bulunan Siwar Keblawi’nin babası Z.K.’yi gözaltına aldı. Genç kızı eve taşıyan diğer kişinin ise Z.K.’nin oğlu Y.K. olduğu tespit edildi. Ekipler tarafından düzenlenen operasyonda Y.K. havalimanında yakalandı.
Otopsi raporunun hazırlandığı belirlendi
Genç kızı daha önceki nişanlılarından ayrılması nedeniyle öldürdüğü iddia edilen baba ve oğlu tutuklandı. ‘Üstsoydan akrabayı kasten öldürmek’, ‘Tasarlayarak öldürme’ suçlarından yargılanan Z.K. ve oğlu Y.K., 2. kez hakim karşısına çıkartıldı. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. celsesinde, bir önceki duruşmada genç kızı öldürmediklerini iddia eden Z.K. ve Y.K. hazır bulundu. Duruşmada önceki duruşmada talep edilen otopsi raporunun geldiği tespit edildi. Mahkeme başkanı tarafından otopsi raporunda Siwar’ın boğaz ve kalçasında morlukların olduğunun tespit edildiği belirtildi. Mahkeme heyetinin sorularını cevaplayan sanık S.K., kız kardeşinin vücudundaki morlukları bilmediğini söyledi.
“Acı çekiyordu, ‘bana yardım edin’ diyordu”
Sanık S.K. önceki duruşmada kardeşine hediyeler aldığını, hediyelerin olduğu bavulun incelenmesini talep etmişti. Mahkeme salonuna getirilen bavulda yapılan incelemelerde sadece erkek kıyafetleri çıktı. Olayla ilgili savunma yapan S.K., kız kardeşini öldürmek amacı ile gelmediğini, aldığı hediyelerin bunun kanıtı olacağını belirterek, “Babam ile kız kardeşimin yaşadığı eve ilk kez geldim. Eve çıktıktan sonra kız kardeşim koşarak pencereden atladı. Kız kardeşimi eve taşıdıktan sonra bilinci açıktı. Acı çekiyordu. ‘Bana yardım edin’ diyordu. Yüzüne serinlemesi için su serptim. Babam bana hemen İsrail’e gidip, kız kardeşime hastanede bakacak annemi ya da eşimi getirmemi söyledi. Ben evden çıkıp İstanbul’a gittim” dedi.
“Bu çanta kayboldu, bundan dolayı delil kaybolmuştur”
Daha sonra savunma yapan Y.K.’nin avukatı, hediyelerin polis ekiplerinin müvekkilini gözaltına alırken polis kamerasına yansıyan el çantasında olabileceğini söyleyerek, “Müvekkilim kardeşini öldürmek isteseydi, neden hediye almış olsun. Müvekkilim gözaltına alındığında elindeki gri bir çanta olduğu görülüyor. Bu çanta kayboldu. Bundan dolayı delil kaybolmuştur. Z.K.’nin ağabeyi İsrail’in en büyük mimarlarından. Onun kızı da İngiltere’de doktor. Bu ailede böyle bir şey olması mümkün mü” diye konuştu.
Duruşma ertelendi
Duruşmada sanık avukatları müvekkillerinin suçsuz olduğunu belirterek, tahliyelerini istedi. Daha sonra söz alan cumhuriyet savcısı, kaybolan el çantasının bulunması için emniyet müdürlüğüne yazı yazılmasını ve sanıkların adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Murat Kanber