Anayasa Mahkemesi, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davanın ilk incelemesini yaparken kapatma davasında izlenecek yöntemi de belirledi. İddianamenin kabulü öncesinde yapılan müzakerede, olası bir kapatma kararında 15 üyeli Anayasa Mahkemesi’nde aranacak oy çokluğuna ilişkin siyasi partiler kanunuyla anayasa arasındaki çelişkinin giderilmesi kararlaştırıldı.
2003 yılında Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılan değişiklikle, 5’te 3 oy çokluğu şartı getirilmişti. Ancak anayasada 2010 referandumu ile yapılan değişiklikle parti kapatmalar zorlaştırıldı. Ve siyasi partilerin kapatılması veya devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin 3’te 2’sinin oy çokluğu şartı getirildi. Anayasa hükmü siyasi partiler kanununa göre üst norm olsa da Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu gerçekleştirdiği müzakerede bu çelişkinin giderilmesine karar verdi. Toplantıda alınan karara göre Siyasi Partiler Kanunu’nun 5’te 3 oy çokluğunu öngören ilgili hükmü iptal edilecek.
Bunun için Anayasa Mahkemesi, önüne gelen bir dosyayla ilgili kanun ve anayasa arasında çelişki olması durumunda uyguladığı, kanunların anayasaya uygunluk denetim yollarından biri olan “defi” yolunu uygulayacak. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın önümüzdeki günlerde görevlendireceği raportör, siyasi partiler kanununun anayasaya aykırılığına ilişkin raporunu hazırlayacak. Ve raporunu sunduktan sonra Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu norm denetimi yaparak ilgili maddenin iptalini gerçekleştirecek.
HDP’nin kapatılmasına ilişkin dava aranacak oy çokluğuna ilişkin çelişki giderildikten sonra hız kazanacak. Kapatma iddianamesinin tüm klasörleriyle birlikte ön savunma için HDP’ye gönderilmesinin ardından yargılama süreci başlayacak. Ve HDP’nin kapatılması veya hazine yardımından yoksun bırakılmasına ilişkin karar alınabilmesi için 15 üyeli genel kurulda anayasaya göre üçte iki oy çokluğu, yani en az on üyenin oyu aranacak.
