Erdoğan Soruları Yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Afrika gezisinin ardından Tunus’tan Türkiye’ye dönüş yolunda uçak’ta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Afrika ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Kemal Kılıçdaroğlu Rıza Sarraf ile ilgili görüş ifade etmiyor diyerek sizi eleştiriyor” sözlerine “Kılıçdaroğlu kendine baksın. Yanında ne söylediğini bilmeyen o bazı tipler var, gitsin önce onlarla ilgilensin. O haddini, ceddini, kendini, neslini bilmeyen o Konya milletvekili gibi adamlarla ilgilensin” yanıtını verdi.

İşte Afrika ziyareti dönüşü uçakta konuşulanlar;

Rusya’nın Afrin’den PYD/YPG’yi çıkaracağı ve burayı Şam rejimine devredeceği iddiaları var. Şam ile YPG’ye karşı bir mücadele söz konusu olabilir mi? Esad’ın “PYD vatan hainidir” diye bir açıklaması da olmuştu.

Rusya Afrin’den daha önce çekileceğini söyledi. YPG ve PYD ile ilgili olarak bizim orada bir terör koridoruna müsaade etmemiz mümkün değil. Eğer biz Afrin’i bunlara bırakacak olursak, bu YPG’nin terör koridorunun batı kısmını kontrol altına alması anlamına gelir. Biz gerekli görüşmeleri gerekli mercilerle yürütüyoruz. Gerekli zamanda gerekli adımlar atılır. Bir gece ansızın gereği yapılır.

MHP ile ittifakta gelişme var mı?

Gerek MHP’nin gerekse bizim, özellikle ülkemizin milli ve yerli duruşunda bir ittifakımız var. Ülkemizin aydınlık geleceği için ortak söylem geliştirmiş durumdayız. Bu bizi çok daha farklı, çok daha olumlu yerlere taşıyabilir. Bu konuda önüne gelen herkes konuşursa yanlış olur. Partimin içerisinde de zaman zaman bazıları çıkıyor, bu meseleye dair konuşuyor. Bu konuda kimlerin konuşacağı bellidir. Bu sürece limon sıkma gibi bir yanlışı hiç kimse yapmamalı. Bizim terörle mücadelede, ülkemizin geleceğine yönelik atacağımız adımlarda, şu anda bir kararlılığımız var. Biz bugün Şırnak ve Hakkâri’ye gittiğimizde, iki sene üç sene önceki durumla karşılaşmayıp, on binlere hitap etme fırsatı bulabilmişsek, taşlar yerine oturmaya başlamış demektir.

Kudüs ile ilgili İsrail ve ABD İslam ülkelerini pek de kale almadı. BM sonrası güzel neticeler alındı. İslam ülkelerinde birliktelik artar mı? İİT’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

İlam İşbirliği Teşkilatı (İİT) olarak İstanbul’da düzenlediğimiz zirveye temsil bakımından çok daha üst düzey katılım olabilirdi. Arap Ligi’ndeki bazı ülkelerin sanki işi ucundan tutuyormuş gibi yapmakla yetinmeleri bizi üzdü. Sayısal olarak 50’ye yakın katılım söz konusu olmuştur. Ama daha üst düzeyde bir temsil daha da iyi olabilirdi. Önemli olan o zirvede netice alınmış olmasıdır. Bu iş, belki çok daha farklı bir yere gidecektir. İİT’nin reforme edilmesine gidebilir. Çünkü İİT’nin kuruluşu Kudüs için. Teşkilat işlevini çok daha güçlü şekilde yerine getirmeli. İİT, BM nezdinde ağırlığını koyabilmeli. İstanbul’daki zirveye, sağ olsunlar dünyadaki bağımsızlar bloku da katıldı. AB içinde de ufak bir fire oldu; ama süreci desteklediler. Şimdi Kudüs konusunda daha fazla mesafe alabilmek için hem düşünmemiz, hem düşündürtmemiz gerekiyor.

İİT, hızlı hareket edemeyen hantal bir yapı. Daha dar ölçekli farklı bir yapılanmaya gidilebilir mi?

Olaya böyle bakarsak yanılırız. Dar çerçevede yaklaşırsak, işin ucunu kaçırabiliriz. Mesela Endonezya, nüfusu itibarıyla en büyük ülke, bir kenara bırakılamaz. Her ülke farklı nedenlerle önemli. Yapılması gereken, İİT’nin daha aktif hale gelmesi için hep birlikte kafa yormak. İİT uluslararası ağırlığı olan aktif bir teşkilata dönüştürülmeli.

Batı basınında size ilişkin “Sünni Müslümanların lideri” tarzında bir niteleme kullanılıyor. Bununla ilgili yorumunuz var mı?

Olaya Sünnilik ve liderlik konusundan öte bakmak lazım. Biz, Sünni veya Şii tarzında bir ayrımcılığın içerisinde yer almayız. Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yok, Şiilik diye bir dinimiz yok. Tek dinimiz var o da İslam’dır. İslam ne diyorsa, biz onu yapmakla mükellefiz. Bu tür oyunlara gelmemek için azami derecede dikkatli olmak lazım.

Kemal Kılıçdaroğlu Rıza Sarraf ile ilgili görüş ifade etmiyor diyerek sizi eleştiriyor.

Kılıçdaroğlu, benim konuşma gündemimi belirleyecek kıratta değil. Biz ne zaman nerede ne konuşacağımızı gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu kendine baksın. Yanında ne söylediğini bilmeyen o bazı tipler var, gitsin önce onlarla ilgilensin. O haddini, ceddini, kendini, neslini bilmeyen o Konya milletvekili gibi adamlarla ilgilensin. Benim gündemimde Kılıçdaroğlu yok. Türkiye olarak Kudüs meselesini BM’ye taşıdık, alınan netice orada. O ise Esad’ın yanına giderken, buradan ne gibi mesaj götürürüm derdinde.

CHP Genel Başkanı’nın danışmanının FETÖ bağlantısından dolayı 10 yılı aşkın bir ceza almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hayırlı olsun.

Afrika ziyaretinizde üç arslan yavrusu hediye edildi. Bunların akıbeti ne olacak?

İkisi birer yaşında, biri dişi biri erkek. Üçüncüsü 8 aylık. “Torunlarım ister mi” diye düşündüm. Torun önce “hayır” diyordu, sonra “getirin” demeye başladı. Ama Berat Bey haklı olarak tehlikeli olabileceğini söyledi. Arslanlar Gaziantep Belediye Başkanlığı’nın hayvanat bahçesinde yerlerini alacak. Ayrıca ceylanlar da var, ceylanlar bize gelecek.

‘TUNUS’UN YANINDA OLDUK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tunus ziyaretiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Yasemin Devrimi’nden bu yana Tunus’un barış, istikrar ve kalkınması için yakın işbirliği içinde olduk. Onlara ciddi desteklerimiz de oldu. Önce 300 milyon dolar kredi kendilerine açmıştık, daha sonra da 300 milyon dolar Eximbank kredisi açtık. O krediyi en kısa sürede kullanmak gibi bir planları var. Terör grupları Batı’nın da tahriki ile parçala, böl, yönet mantığı ile bunları sıkıştırmaya çalıştı. Tunus’un yanında olduk. Tunus’ta FETÖ faaliyetlerinin durdurulması, okullarının kapatılmasında mesafe aldık.”

ABD’DEKİ HAKAN ATİLLA DAVASI:

Hakan Atilla’nın bir suçunun olmadığının bunlar tarafından da görüldüğünü düşünüyorum. Karar için 3 Ocak’ta tekrar toplanacaklar. Beklentimiz adaletin yerini bulmasıdır. Hakan Atilla ile ilgili süreç, bankamızın beklediği istikamette tecelli edecektir. Bizim de beklentimiz o yöndedir. Tabii ki Hakan Atilla’nın ABD’ye 7. girişinde tutuklanmış olması düşündürücüdür. Temennimiz, Hakan Atilla’nın bir suçu olmadığının oradaki mahkeme tarafından da anlaşılmasıdır.”

EKONOMİK GELİŞMEYLE İLGİLİ:

“Biz 2017’yi inşallah 7’nin üzerinde bir büyüme ile tamamlayacağız. Bu vesile ile 2018’e güçlü bir giriş yapmış olacağız. Yatırımlar ve kaynakların çeşitlendirilmesi konusunda özellikle BBP ve bot sistemleri ile yapılacak yatırımlar var ise bunların önünü açığız. Olmaz ise olmaz diyebileceğim yatırımlar var ise bunları milli bütçeden halletme yoluna gideceğiz. Faiz politikasını tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Faiz politikamızı bu anlayışla sürdürmek bizim ekonomi konusundaki geleceğimizi olumlu etkilemez. Kamu harcamalarında çok ciddi tasarruflar var. 2018 çok daha başarılı bir yıl olacak. Enerji ile ilgili çok ciddi yatırımlar geliyor. Savunma sanayisinde S-400’lerle ilgili adımı attık. Kredi anlaşması ile ilgili olarak Ankara’ya gelecekler ve kredi ile ilgili imzalar atılacak. Krediyi dolar üzerinden değil, ruble üzerinden borçlanacağız.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir