Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2020 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2018 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerini sorularını cevapladı. Oktay, 2020 yılı bütçesinin halkın bütçesi olduğunu söyleyerek, “Bütçeden 3,4 milyon kamu çalışanı için 333,9 milyar lira maaş, ücret ve sosyal güvenlik prim ödemesi yapılacak. Aileleriyle birlikte 16 milyon vatandaşımız bütçeden doğrudan yararlanmaktadır. 290 bin işçimizin ücretleri ve sosyal güvenlik prim ödemeleri bütçeden karşılanıyor. Bütçeden işçilerimiz için 23,6 milyar lira ödeme yapılacak. 31 bin KOBİ ve girişimcimize 1,4 milyar lira KOSGEB destek ödemesi yapılacak. 2,7 milyon çiftçimize 22 milyar lira ödeme yapılacak. 24,3 milyon ilk, orta ve yükseköğretim öğrencisinin faydalandığı eğitim hizmetleri için 176,1 milyar lira kaynak aktarılacak. Sağlık hizmetleri için 188,6 milyar lira kaynak ayrılmış olup bu hizmetlerden 82 milyon vatandaşımız yararlanacak. Engelli evde bakım ödemeleri, 65 yaş üstü muhtaç vatandaşlarımızın maaşı, ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık primleri gibi sosyal harcamalar için ise 69,5 milyar lira kaynak ayırdık. Bu rakamlar gösteriyor ki bu bütçe yüzde 100 vatandaş bütçesidir. AK Parti Hükümetleri bütçeleri hep halkın bütçesi olmuştur. Bunun böyle olması sayesinde bu millet 18 yıldır bu iktidara destek vermektedir” ifadelerini kullandı.
Oktay, şöyle konuştu:
“3 Kasım 2002’de AK Parti iktidara geldiğinde IMF ile yine kendisinden önce imzalanmış olan 18. standby anlaşması uygulamada idi. 2001 krizi sonrasında ekonomide yapısal dönüşümü gerçekleştirmek üzere AK Parti bu anlaşmanın devam niteliğinde sadece bir kez IMF ile 19’uncu standby anlaşmasını gerçekleştirdi ve 2008 yılında bu program tamamlandı. Bir daha da IMF ile program yapmadık. Türkiye ekonomisi yaptığımız reformlar ve attığımız adımlar sayesinde uluslararası alanda bir başarı hikâyesi oluşturdu. AK Parti iktidara geldiğinde IMF’ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. 2013 yılında bu borcu sıfırladık. Hatta IMF’ye borç verir hale geldik. Dolayısıyla AK Parti olarak Türkiye-IMF ilişkilerinde bilinen bütün ezberleri bozduk. Yerli ve milli ekonomiyi inşa ettik. Esas görülmesi gereken gerçek, geçmişte Türkiye’nin neden IMF’ye teslim edildiğidir.”
Oktay, bütçe açığına ilişkin olarak, “2019 yıl sonu bütçe açığı için öngördüğümüz 80,6 milyar liralık tahmin 125 milyar lira olarak revize edildi. Söz konusu revizyondaki en temel etken 2019 yılında ekonominin dengelenme süreci nedeniyle potansiyelinin altında büyümesinden kaynaklıdır. Buna rağmen, 2019 yıl sonu için öngördüğümüz bütçe açığımız yüzde 2,9’la Maastricht kriterlerine uygun seviyelerde seyretmektedir. Yeni Ekonomi Programımızda merkezi yönetim bütçesi açığının dönem sonunda yüzde 2,6 seviyesine inmesini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin içeride ve dışarıda PYD/YPG/PKK, DEAŞ, FETÖ terörüyle ve diğer terör örgütleriyle mücadele ettiğini hatırlatan Oktay, “15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra terörle mücadelede köklü bir strateji değişikliğine gidilmiştir. Tüm terör örgütleriyle eş zamanlı, tüm güvenlik birimlerinin eşgüdümüyle,terör unsurlarının tamamıyla, finansman kaynakları ile, uluslararası bağlantılarıyla da mücadele stratejisi uygulanmaya başlanmıştır. Olay sonrası operasyon stratejisinden, kesintisiz operasyon stratejisine geçilmiştir. Tehlikeyi kendi sahamızda değil oluştuğu yerde yok etmeye odaklı bir mücadele anlayışı benimsenmiştir. Sadece elinde silah olan teröristle değil, o silahın teröristin eline gelme süreciyle de mücadele edilmeye başlanmıştır. Örgüte katılım, tarihin en düşük seviyesindedir. Buna karşılık sadece bu yıl 206’sı ikna yöntemiyle olmak üzere 289 örgüt elemanı teslim olmuştur” diye konuştu.
Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin bilgi veren Oktay, “9-22 Ekim 2019 tarihlerinde başarıyla icra edilen operasyonla 4.219 km kare alan teröristlerden arındırılmıştır. Sınır hattımızdaki diğer alanların da teröristlerden arındırılmasına ilişkin Rusya ile varılan mutabakat çerçevesinde çalışmalar titizlikle devam etmektedir. Harekâtta şuana kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı binin üzerinde, terörden arındırılan meskûn mahal sayısı 600’e yakındır. Harekâtımız esnasında kahraman askerlerimizden 11 şehidimiz ve 149 gazimiz olmuştur. Suriye Milli Ordusunun (SMO) 144 mensubu şehit olmuş, 558’i yaralanmıştır. Keza bebek katili terör örgütünün açtığı ateşler sonucunda içerisinde 7 aylık Muhammed isimli masum bebeğin de bulunduğu 21 vatandaşımız şehit olmuş ve 184 vatandaşımız yaralanmıştır. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı uzun ömürler dilerim. Barış Pınarı Harekâtı’nda şuana kadar 269 DEAŞ üyesi teslim alınmıştır. Bunlardan Türk olanlara, Türk kanunlarına göre işlem yapılmaktadır. Yabancılar ise geri alacak ülkelere gönderilmekte veya cezaevi/tutukevi tarzında yerlerde tutulmaktadırlar” dedi.
Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektuba ilişkin açıklamada da bulunan Oktay, “ABD Başkanı’nın söz konusu mektubuna cevabımız esasen Barış Pınarı Harekâtıyla sahada verilmiştir. Bununla birlikte, diplomatik teamüllerden ve devlet adabından uzak bir üsluba sahip mektuba dair tepkimiz, ilgili Amerikalı yetkililere de iletilmiştir. Söz konusu mektupla ilgili takdir ve değerlendirmenin esasen ABD kamuoyunca da yapıldığı, Amerikan toplumunun, Başkan Trump’ın üslubunu reddettiği ortadadır” şeklinde konuştu.
Ahmet Umur Öztürk