Bangladeş’ten Van’a insanlık dramı

Bangladeş’ten Van’a insanlık dramı

Bitlis’in Adilcevaz ilçesi kıyılarında 26 Aralık 2019 gecesi Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Afganistan’dan gelen 79 göçmeni taşıyan bir tekne alabora olmuş, 7 göçmen hayatını kaybetmişti.

Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olaya dair hazırladığı iddianameye göre, Bangladeş, Pakistan, Afganistan ve Hindistan’dan yola çıkan göçmenler kendi imkânlarıyla İran’a kadar geldi. İranlı bir şebeke ile temasa geçerek kişi başı 300 ile 1000 dolar arasında ödemeler yaparak Türkiye’ye getirildiler.

Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine göre şebekenin Van’daki kolu göçmenleri teslim alarak ‘güvenli’ evlere yerleştirdi. Birkaç gün boyunca Van’da beklediler. Ardından da minibüslerle Van Gölü kıyısına getirilerek Yıldırım 65 adlı 4 metrelik tekneye bindirildiler.

SOĞUKTAN DONDULAR

Bitlis’in Adilcevaz ilçesi kıyılarına yaklaştıklarında tekneden dumanlar çıkmaya başladı. Kıyıya 10 metre kalmıştı. Göçmenler inmek için hazırlanmaya başlamıştı. Tekne sallanıyordu. Bir anda telaşa kapıldılar. Ne olduğunu anlayamadan tekne bir anda alabora oldu. Onlarca göçmen suya düştü. Neyse ki kıyıya yakındılar ve su boylarını geçmeyecek seviyedeydi. Kıyıya çıktılar. Bazıları yaralanmıştı. Bir kısmı orada kaldı.

TEKNE OYUNU

40-50 kişilik bir grup ise yürüyerek yakınlardaki bir petrol istasyonuna ulaştı. Jandarmaya haber verildi. Olay yerine giden jandarma kıyı boyu serilmiş cesetlerle karşılaştı. Gölden sağ çıkan sırılsıklam haldeki 7 göçmen gecenin soğuğunda donarak ölmüştü. Bangladeş’ten Van’a kadar yaklaşık 4800 kilometrelik yolu çile ve zahmet içinde bitiren göçmenler, kıyıya kalan 10 metrelik mesafeyi bitirememişlerdi.

Soruşturma başlatan jandarma bölgedeki baz istasyonu kayıtlarından bazı şüpheli isimlere ulaştı. Göçmenlerin de teşhis etmesiyle 8 kişilik şebeke üyeleri teker teker yakalandı. Batan Yıldırım 65 adlı teknenin sahibinin limana koşarak oradaki Atilla Kaptan adlı bir teknenin adını Yıldırım 65 olarak değiştirdiği belirlendi. Şüpheli, “Batan tekne benim değil, benim teknem bu” diyerek suçunu inkâr etmeye çalışıyordu. Ancak hem liman başkanlığının kayıtları hem baz istasyonu verileri hem de olaydan sonra limanda yaşananları anlatan bir şahidin ifadeleri şebekenin bütün yalanlarını ortaya çıkardı. Soruşturmayı tamamlayan savcılık İran’daki şebekeyle de bağlantılı olduğu değerlendirilen 8 kişi hakkında dava açtı. Şebeke üyelerinin her birinin “göçmen kaçakçılığı” ve “bilinçli taksirle ölüme sebep olmak” suçlarından 38.5 yıla kadar ağır hapsi isteniyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir