Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki “2018-2019 Uçuş Eğitim Yılı Uçuş ve Yer Emniyet, Harekat- Eğitim ve Lojistik Değerlendirme Toplantısı”nın ardından Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı’na geçti. Harekat Merkezi’nde Barış Pınarı Harekatı’na katılan birliklerin komutanlarından brifing alan, talimatlar veren Bakan Akar, peygamber ocağı olarak bilinen TSK’nın faaliyetlerini milli, manevi, mesleki değerlerine uygun olarak yerine getirdiğini belirtti. Türkiye’nin komşularının toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu vurgulayan Akar, “Herhangi bir şekilde orada bir toprak kazanımı derdinde değiliz. Başta Suriye olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılıyız ancak ülkemizin, milletimizin, hudutlarımızın güvenliğini sağlamak bakımından teröristle mücadele konusunda da azim ve kararlıyız” diye konuştu.
Tek hedeflerinin teröristler olduğunu vurgulayan Akar, bölgedeki dini ve etnik gruplara karşı bir tavır alınmasının söz konusu olmadığını ifade etti. ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatları hatırlatan Akar, “Biz bu mutabakatlara tamamen sadık bir şekilde yapmamız gerekenleri eksiksiz, yerinde ve zamanında yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Aynı şekilde ABD’li müttefiklerimizin de Rus dostlarımızın da bu konuda aldıkları sorumlulukları eksiksiz yerine getirmelerini kendilerinden bekliyoruz” dedi.
“Terör koridoru oluşmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğiz”
Bölgenin normalleşmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini ifade eden Akar, “Mayın ve el yapımı patlayıcı temizliği kahraman Mehmetçiğimiz tarafından yoğun bir şekilde yapılmaktadır” diye konuştu. Diğer faaliyetlere de değinen Akar, “Elektrik, su, ekmek, yiyecek, insani yardım, sağlık, okullar, kiliseler, camilerle ilgili başarılı faaliyetler gösterdiniz. Bu konuda bütün arkadaşlarımızı özverili ve başarılı çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum” ifadesini kullandı.
TSK’nın gerek harekatın planlamasında gerekse icrasında masum insanlara, çevreye, dini, tarihi yapılara zarar gelmemesi için hiçbir ülkenin göstermediği dikkat ve hassasiyet gösterdiğini belirten Akar, “Herhangi bir şekilde terör koridoru oluşmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Bizim maksadımız sadece teröristleri etkisiz hale getirmek. Bizim tek hedefimiz teröristlerdir” diye konuştu.
Yurt içi ve sınır ötesinde süren terörle mücadele harekatlarının yanı sıra Ege’de, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki hak ve menfaatlerin korunmasına yönelik faaliyetlerin de kararlılıkla sürdürüldüğünü belirten Akar, “Bu konuda yapılacak en kolay şey Ege’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta sahip olunan her türlü kaynağın, zenginliğin adil, hukuka uygun şekilde paylaşılması. Bu olmadığı takdirde bizim aksi bir karara izin vermemiz mümkün değil. Türkiye’nin içinde olmayacağı hiçbir kararın yaşama şansı olmadığını başından beri söylüyoruz, bunu da herkesin bilmesi lazım. Kıbrıs bizim milli meselemiz, bizim bundan taviz vermemiz söz konusu değil” dedi.
Libya ile varılan mutabakata da değinen Akar, “Bu hiçbir şekilde diğer ülkelere karşı bir tehdit, diğer ülkelerin hakkına, hukukuna taciz değildir. Bu tamamen iki egemen ülkenin sahip olduğu hak hukuk çerçevesinde yapılan bir mutabakat muhtırasıdır” diye konuştu.
TSK’nın NATO’daki sorumluluklarını aksaksız yerine getirdiğini, ittifaktan da Türkiye’ye karşı sorumluluklarını yerine getirmelerini beklediklerini belirten Akar, “İttifakın tehditlerini ciddiye alıyoruz, aynı şekilde ittifakın da bize yönelik tehdidi ciddiye almalarını, bu konuda bize karşı sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz” ifadesini kullandı.
“Barış Pınarı Harekatı da bu azim ve kararlılığımızın en açık göstergesidir”
Akar, TSK’nın başta FETÖ, DEAŞ,PKK/KCK/PYD-YPG gibi terör örgütleri olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı “ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışında mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdürdüğünü belirterek, mücadelenin gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden yurt içinde ve sınır ötesinde en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edeceğini vurguladı. Akar, şunları söyledi:
“Fırat’ın doğusunda icra ettiğimiz Barış Pınarı Harekatı da bu azim ve kararlılığımızın en açık göstergesidir. Harekatın başlangıcından bugüne kadar asil milletimiz, ordu millet anlayışının en güzel örneklerini sergilemekte ve milletimizin gözbebeği kahraman ordumuzun maddi ve manevi olarak daima yanında olduğunu göstermektedir. Asil milletimizin; kıymetli şehit aileleri ve kahraman gazilerimiz için kurulmuş olan TSK Dayanışma Vakfı ve TSK Mehmetçik Vakfı ile milli harp sanayimizin geliştirilerek TSK’nın savaş gücünün artırılması için kurulmuş olan TSK Güçlendirme Vakfı başta olmak üzere, birlik ve kurumlarımıza verdiği maddi/manevi destek bunun en güzel örneklerini teşkil etmektedir. Tarihimiz boyunca karşılaştığı tüm zorlukları kederde ve kıvançta bir ve beraber olarak aşan ve bu hassas dönemde de bağrından çıkardığı kahraman ordusuyla büyük bir dayanışma içerisinde olan asil milletimiz, şanlı tarihimize, milli örf ve adetlerimize yaraşır şekilde duygu yüklü mektup, mesaj ve hediye göndermek ve vakıflarımıza bağışta bulunmak suretiyle kahraman Mehmetçiğimizin maneviyatının, moral ve motivasyonunun en üst seviyelere çıkmasına büyük katkı sağlamıştır. Bu vesileyle sevgisi, güveni ve duasından güç aldığımız aziz milletimize, özel sektör temsilcilerine, kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının kıymetli ailelerine sonsuz saygı ve şükranlarımı sunuyorum.”
Harekatta vatan, millet, din ve bayrak uğruna şehadet mertebesine ulaşan başta asker-sivil tüm şehitlere rahmet, kahraman gazilere şifa dileyen Akar, “Şu anda karada, denizde ve havada, yurt içinde ve sınır ötesinde, zorlu hava ve arazi şartlarında görevlerini büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla yürüten tüm silah ve mesai arkadaşlarımıza da teşekkür ediyor, üstün başarılarının devamını diliyor ve her birini alınlarından öpüyorum” ifadesiyle sözlerini tamamladı.