Törende konuşan Akar, ilim ve irfan yuvası Kara Harp Okulu’nda Harbiyelilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başladı.
Başarılarla dolu bir eğitim-öğretim yılı temennisinde bulunan Akar, bölge olarak hassas bir dönemden geçildiğini, siyasi kriz, çatışma, terörizm ve mülteci akınları gibi nedenlerle küresel güvenlik ve istikrarın ciddi risk altında olduğunu belirtti.
Türkiye’nin etrafındaki risk, tehdit ve tehlikelerin sadece nicelik olarak değil nitelik olarak da çok değişik boyutta artarak devam ettiğini aktaran Akar, şunları söyledi:
“TSK’nin vazifesi karada, denizde ve havada tüm hak alaka ve menfaatlerimizi korumak, 83 milyonun güvenliğini sağlamak, egemenliğimiz, bağımsızlığımız çerçevesinde yapmamız gereken ne varsa bunu yapmaktır. Şu anda da gerek yurtiçi gerekse sınırötesinde kahraman ve fedakar TSK mensupları karada, denizde ve havada, gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden fedakarca çalışmaya, kendilerine verilen görevleri yerine getirmeye devam ediyor.”
Ermenistan tarafından Azerbaycan’a ait sivil yerleşim yerlerine yapılan saldırılara da değinen Akar, Ermenistan’ın kardeş Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini yaklaşık 30 yıl önce işgal ettiğini anımsattı.
Temmuz ve eylüldeki saldırıların ardından Azerbaycan’ın “artık yeter” diyerek, öz topraklarını geri almaya yönelik mücadeleye girdiğini aktaran Akar, “şöyle devam etti:
“Bu mücadele başladıktan sonra birtakım çevreler diyalogu hatırladı, müzakereden, görüşmeden, barışçıl yol ve yöntemlerden, siyasi çözümlerden bahsediyorlar. Onlara sormak lazım, 30 yıl boyunca Azerbaycanlı kardeşlerimiz diyalog, müzakere, siyasi çözüm için bekledi. Ne yaptınız bugüne kadar? Azerbaycanlı kardeşlerimiz hakkını, hukukunu, öz topraklarını almak, oradan çıkarılmış olan vatandaşlarının kendi topraklarına, evlerine dönebilmelerini sağlamak için mücadelesini sürdürüyor. Bu haklı mücadelede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Silahlı Kuvvetleri sonuna kadar Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır.”
Azerbaycan’ın ateşkes kararına uymasına rağmen Ermenistan’ın ateşkesi bozduğunu dile getiren Akar, “Gence ve diğer toprakları füzelerle çok acımasız bir şekilde oradaki sivil vatandaşı hedef alarak saldırılarına devam ettiler. Dolayısıyla bunların güçten başka bir şeyden anlamadıklarını da bütün dünya görmeli.” ifadesini kullandı.
“Ermenistan, işgal ettiği toprakları boşaltmadan, paralı askerleri ve oradaki teröristleri topraklarından çıkarmadan durmak yok. Azerbaycan hakkını arıyor, hakkını alacak.” diyen Bakan Akar, şunları söyledi:
“Burada uluslararası hukuktan, teamüllerden, anlaşmalardan bahsediliyor. Bütün bunları alt alta koyduğunuzda ortaya çıkan durum, Ermenistan’ın işgal attığı toprakları derhal boşaltmasıdır. Getirdiği teröristleri, paralı askerleri derhal topraklarından çıkarmasıdır. Hukuk, akıl, mantık bunu emrediyor ve bunu bekliyoruz. Bunun olmaması halinde de yapılması gerekenler belli, bu konuda da Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri büyük bir özveriyle kahraman ve fedakarca faaliyetlerini yürütüyor.”
Akar, saldırılarda şehit olanlara rahmet, yaralılara da acil şifa dileklerini ileterek, “Tüm Azerbaycan halkına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.” dedi.
“Libyalı kardeşlerimizle bir ve beraber olmaya devam edeceğiz”
Türkiye ve Libya arasında 500 yıllık tarihi kardeşlik bağlarının olduğunu vurgulayan Akar, Türkiye’nin BM tarafından tanınan meşru hükümet ile yapılan anlaşma kapsamında orada olduğunu belirtti.
Türkiye’nin faaliyetlerini uluslararası hukuka uygun şekilde gerçekleştirdiğini aktaran Akar, şöyle konuştu:
“Diğer ülkeler, bencil bir şekilde sadece ve sadece kendi hak ve hukuklarını düşündükleri için hiçbir şekilde diğer insanlara, ülkelere hak ve hukuk tanımadıkları için bunları çarpıtıyorlar. Dolayısıyla bu konuda çok rahatız, her ortamda bunu savunacak durumdayız. Bu çerçevede oradaki Libyalı kardeşlerimizle beraber onların birliğinin, bütünlüğünün sağlanması, ülkesinin güvenliğinin sağlanması için yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Özellikle Libya Silahlı Kuvvetlerinin teşekkülü, düzenli orduya geçişi bakımından bizim tecrübemiz, bilgimiz neyse oradaki kardeşlerimizle de paylaşıyoruz. Burada bizim tek amacımız, darbeci Hafter grubunun bir an önce tasfiye edilmesi ve bunun sonunda da BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti çerçevesinde tek Libya olarak, ülkenin birlik ve beraberlik içinde olmasına yönelik desteğimiz, dileğimiz, iş birliğimiz bundan ibaret. Her türlü baskıya rağmen Libyalı kardeşlerimizle bir ve beraber olmaya devam edeceğiz.”
İdlib’deki gelişmeler
İdlib’de rejimin binlerce insanı katlettiğini ifade eden Akar, “Biz buna ‘dur’ demek, bunu engellemek için oradayız.” diye konuştu.
Mehmetçiğin faaliyetlerinin ardından 411 bin Suriyeli’nin evlerine güvenli ve gönüllü şekilde döndüğünü belirten Akar, “Ruslarla görüşmelerimiz devam ediyor. Barışçıl yol ve yöntemlerle birtakım siyasi çözümlere ulaşmak için de arkadaşlarımız Ankara’da, Moskova’da heyetlerarası görüşmeler yapmak suretiyle bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki gelişmelere de değinen Akar, “Bütün sorunlarımızın çözümünde uluslararası hukuka, teamüllere uygun, ikili anlaşmalara saygılı, iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız. Bütün söylediklerimizi de her ortamda savunduk, savunmaya devam ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin karşısındakilerin, konulara böyle yaklaşmadığını vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
“Tüm bu diyalog, görüşme, sorunların hukuka uygun şekilde çözülmesine yönelik çalışmalarımıza maalesef karşılık bulamıyoruz. Her fırsatta gerilim, saldırı, bir şekilde olayları tırmandırmaya yönelik davranışlar çıkıyor. Neden? Çünkü batılıların zamanında verdiği destek nedeniyle müthiş bir şımarıklık var. Üçüncü taraflar da yeteri kadar objektif, tarafsız, aklıselimle yaklaşmıyorlar problemlerin çözümüne. Bunu da üçüncü taraflarla yaptığımız görüşmelerde her fırsatta dile getiriyor, onları aklıselime davet ediyoruz. Bazıları kapalı kapılar arkasında birçok şeyi itiraf ederken, dışarı çıktıları zamanda çeşitli nedenlerle söyleyemediklerini, söyleyemeyeceklerini de açıkça dile getiriyorlar.”
Türkiye’nin hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğinin altını çizen Akar, “Onun için diyoruz ki ‘azimliyiz, kararlılıyız ve muktediriz.’ Bizi test etmeyin. Gelin konuşmalarla görüşmelerle yapılması gereken ne varsa diyalogla bunları çözelim.” dedi.
Akar, savunma ve güvenlik konularına değinen konuşmasının sonuda öğrencilere sigara içmemeleri, ailelerine önem vermeleri gerektiğini belirterek, koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan tedbirlerin harfiyen uygulanmasının önemine işaret etti.
Bu coğrafyada var olmak için etkin, caydırıcı ve saygın ordunun önemine vurgu yapan Akar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Asil milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, akıl ve bilim ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, milletinin emrinde görevinin başındadır. Peygamber ocağı olarak da bilinen ordumuz, asil milletinin sevgisi, güveni ve duasından aldığı güçle görevini ‘ölürsem şehit, kalırsam gazi’ anlayışıyla ciddiyet ve samimiyetle yerine getirmeye devam edecektir.”