Kurtulmuş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ABD yönetiminin, S-400 hava savunma sistemi alması nedeniyle Türkiye’ye uygulamayı kararlaştırdığı CAATSA yaptırımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Türkiye’nin 2002-2019 yılları arasındaki savunma sanayii yerlilik oranları ile savunma ve havacılık ihracatına ilişkin verilerinin yer aldığı grafikler paylaşan Kurtulmuş, “Aslında herkes biliyor ki CAATSA yaptırımlarının arkasındaki esas neden S-400 meselesi değildir. Türkiye’nin önlenemeyen yükselişidir.” görüşünü aktararak, şunları kaydetti:
“2000’li yılların başında milli savunma sanayimiz yüzde 80’e yakın oranda dışa bağımlıyken, günümüzde bu oran yüzde 30 seviyelerine düşmüştür. Yani yerlilik oranı yüzde 20 civarından yüzde 70’lere kadar yükselmiştir.
2002 yılında yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 40,2 oranında artarak 3 milyar 68 milyon dolara ulaşmıştır. 2002 yılında 1 milyar dolar olan savunma ve havacılık cirosu, 2019 yılında 10 katın üzerinde büyüyerek 10,88 milyar dolar olmuştur.
2002 yılında yaklaşık 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, geldiğimiz noktada yaklaşık 14 katlık bir artış ile 75 milyar dolarlık proje hacmine ulaşılmıştır. 2002 yılında yalnızca (yüksek dışa bağımlılık oranı ile) 66 savunma projesi yürütülmekte iken, 2020 yılına gelindiğinde yürütülen proje sayısı yaklaşık 11 kat artarak 700’lü rakamlara ulaşmıştır.”
“Yaptırımların esas hedefi milli savunma sanayimizdir”
ABD yaptırımlarının esas hedefinin, güçlü ve büyük Türkiye’nin yükselen yıldızı milli savunma sanayii olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “Aslında herkes biliyor ki CAATSA yaptırımlarının arkasındakilerinin uykularını kaçıran, Türkiye’nin yeni küresel ve bölgesel denklemlerde yeniden güçlü ve büyük bir ülke olarak yer almaya başlamasıdır. Korkuları Türkiye’nin önlenemeyen yükselişidir.” değerlendirmesini yaptı.