NATO’nun Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Afganistan’daki son durumla ilgili değerlendirmeler yaptığı basın toplantısının soru cevap kısmında ağlayarak sorduğu soru ve ‘Lüften Taliban’ı tanımayın’ sözleriyle damga vuran Afgan gazeteci Lailuma Sadid CNN Türk canlı yayınına katıldı.
Sadid neden bu çıkışı yaptığınıysa kendi hayatından şu çarpıcı örnekler anlattı:
Çünkü onlar insan haklarına, kadın haklarına saygı göstermeyecekler. Kadınlara hiçbir alan tanımayacaklar. Bir kadın olarak Taliban rejimi baştayken Afganistan’da 1997’de iki defa ben kırbaçlandım. Taliban tarafından ve ben bunların yeniden yaşanmasını istemiyorum. Oradaki halkın yeni neslin bunları tekrar yaşamasını istemiyorum. Çünkü ben bunu hiç atlatamadım.
BUGÜNKÜ NATO BASIN AÇIKLAMASINDA NELER YAŞANDI?
Afgan gazeteci Lailuma Sadid’in sorduğu soru Jens Stoltenberg’in basın toplantısına damgasını vurdu:
“Size şunu sormak istiyorum. Özellikle de Afganistan’daki NATO varlığıyla ilgili. NATO sadece Amerika’dan ibaret değil. Sizce, NATO’nun aldığı karar yanlış mıydı? Buna nasıl cevap verirsiniz? Kararlar daha ne kadar ABD’den takip edilecek ve uygulanacak?
Çünkü biz bu durumu gördüğümüzde, ben bir Afgan kadın olarak siz durumu ‘zor’ olarak ifade ediyorsunuz ama binlerce kadın var orada gelecekleri belli değil, ne olacaklarıyla ilgili de bir fikirleri yok”
“20 yıl ne anlama geliyor? NATO 20 yıl boyunca Afganistan’daydı. Bu nasıl mümkün olabilir? ABD ve AB, medeniyetin beşiği olarak geçen; faşizm ve emperyalizmle mücadele edemediler.
NATO ve AB büyük bir yapıydı ve buna rağmen Taliban’a karşı bir müdafaa yapamadılar. Şimdi 20 yıl sonra hiçbir şey yapmadan çıkıyorsunuz.
Bir kadın olarak şunu da sormak istiyorum. Lütfen İslam Emirliği’ni önkoşulsuz bir şekilde tanımayın. Lütfen Taliban’ı aynı şekilde tanımayın, bizi aynı pozisyona sokmayın.”
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bu soruya şu cevabı verdi:
“Öfkenizi, acınızı anlıyorum. Bana da 2021’de bir söz verildi. Şu anda genel sekreterim ve mesuliyet bende. Bunca yıldır defalarca Afganistan’a gittim. Bu çok büyük bir trajedi. Kadın hakları her zaman bizim için çok önemli olacak.”