Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, katıldığı programda, sunucu Armağan Çağlayan’ın siyasette yaşadığı komik anılarla ilgili sorusu üzerine, sağlık sorunu nedeniyle çocuk sahibi olamayan ve tüp bebek konusunda kendisinden yardım isteyen kadınla arasında geçen konuşmayı anlattı. Özcan, “Bir açılış yapıyoruz, Bolu’da acelem de var. Bir tesettürlü bayan geldi. ‘Tanju Bey bir konu var konuşabilir miyiz’ dedi. Ben de ‘Hemen Ankara’ya dönmem lazım. Özel değilse burada konuşabilir misiniz?’ dedim. ‘Sıkıntı yok’ dedi. ‘Benim bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz?’ dedi. ‘Hanımefendi ben size nasıl yardımcı olabilirim’ dedim. Meğer kadın tüp bebek tedavisi olmak istiyormuş. Tabi öyle konuya böyle girince çevredekiler gülüyor. Benim böyle çok fazla anım var” dedi.
Özcan’ın bu sözleri, özellikle sosyal medyada yoğun tepki çekti. Twitter gündeminde, ‘İğrençsinTanjuÖzcan’ etiketiyle binlerce tweet atılıp, birinci sırada yer aldı. Kentte bir araya gelen kadınlar, Tanju Özcan’a tepki gösterip, belediye binası önüne siyah çelenk bıraktı. Başkan Özcan tepkilerin ardından özür diledi.
UYARI TALEBİYLE YÜKSEK DİSİPLİN KURULUNA SEVK EDİLDİ
Tepkilerin ardından Başkan Özcan’ın durumu partisinin MYK toplantısında görüşüldü. CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Özcan’ın Yüksek Disiplin Kurulu’na uyarı için sevk edilmesine MYK’da oy birliği ile karar verildiğini açıkladı.
‘BU KARARI BEKLEMİYORDUM’
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, partisinin aldığı Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilme kararını değerlendirdi. Kararın kendisi açısından bir sürpriz olduğunu belirten Özcan, “Bu kararı beklemiyordum. Benim açımdan sürpriz oldu böyle bir kararın verilmesi. İfademde de dikkat ederseniz ben kadının başı kapalı diye bir aşağılama kastım olmadığı ‘tesettürlü bir kadın’ dememden bile anlaşılabiliyor. İkincisi benim mütedeyyin kesimle zaten hiçbir sorunum yok, benim annem tesettürlü. Annem ve babam hacı benim. Daha 2 hafta önce cami temeli attım diye beni suçlayan, ‘Belediyenin parasını camide nasıl kullanırsın?’ diye beni suçlayan yandaş basın, cımbızla bu konuşmayı çekmiş. Benim anlatmamam gereken bir anıdaki bir cümleyi çekmiş 45 dakikalık programda bunu yayınlıyor.” dedi.
‘TÜRKİYE’DE KENDİ BÜTÇESİYLE CAMİ YAPAN TEK BELEDİYE BAŞKANI BENİM’
Bir programda yapmış olduğu gafın siyasi nedenlerle farklı yerlere çekildiğini belirten Özcan, “Bundan dolayı samimi olarak üzdüğüm herhangi bir kadın varsa amasız ve fakatsız yeniden özür diliyorum. Ancak şunu da söylüyorum. Olayın çarpıtılmasının sebebi benim sığınmacılarla ilgili yaptığım çıkış, yandaşları son derece rahatsız etti. Benim bir açığımı bulmaya çalışıyorlardı. Benim de o programda bu gafı yapmak suretiyle o açığı vermişiz. Türkiye’de, kendi bütçesiyle cami yapan tek belediye başkanı benim. Dolayısıyla bunu başka taraflara çekmenin siyasi bir yönü olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
‘UYARI CEZASINI HENÜZ ALMIŞ DEĞİLİM’
Yüksek Disiplin Kurulu tarafından alınacak olan karara karşı boynunun kıldan ince olduğu ifade eden Özcan, “Ben bir belediye başkanı olarak sığınmacılarla ilgili bu çıkışı yapmasaydım. Ben muhalefete sineyi millete dönün. Bu ülke bir an önce seçime gitmeli demeseydim. O, 45 dakikalık konuşmanın içerisinden o cümleyi bulup, alıp kullanmayacaklardı. Benim o gafımı kullanmayacaklardı. Bir gafta bulunduk. 45 dakika sürekli seri konuşunca. Benim gibi tecrübeli bir siyasetçinin anlatmaması gereken bir şeydi. Diğer taraftan ben uyarı cezasını henüz almış değilim. Tüzüğümüze göre MYK’nın böyle bir talepte bulunmaya hakkı var. MYK’yı burada yargıç gibi düşünün, Yüksek Disiplin Kurulu’nu da mahkeme gibi düşünün. Şu anda uyarılma cezası talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildim. Orada da savunmamı yapacağım. Yüksek Disiplin Kurulu asıl mahkemedir, adil insanlardan oluşmaktadır. Ben kendimi orada ifade edeceğim. Eğer uyarı cezası alman gerekiyor derse Yüksek Disiplin Kurulu boynumuz kıldan ince.” dedi.
‘KENDİNİ İHRAÇ ETTİRMEK İÇİN Mİ UĞRAŞIYOR DİYORLAR’
Tanju Özcan, partisinden ihraç edilmesi gibi bir durumda herhangi bir partiye geçmeyi düşünmediğini açıklayarak, şöyle konuştu:
“İhraç edilsen ne yapacaktın diye soruyorlar. Bazıları da “Kendini ihraç ettirmek için mi uğraşıyor? diyorlar. Hayır. Arkadaşlarıma da söyledim. Bakın ihraç kararı da çıkacaktır. Ama ben Cumhuriyet Halk Partisi ile resmi bağımı kopardığımda hepiniz yerinizde kalacaksınız diye belediye meclis üyelerine söylemiştim. Benimle sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin resmi bağı kopar ama içimdeki Atatürkçü, Türk milliyetçisi çizgi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Atatürk’ün neferi olmaktan gurur duyuyorum dedim. Cumhuriyet Halk Partisi’ni benim gönlümden kimse çıkaramaz demiştim. Ne başka bir partiye ne de başka bir siyasi hareketin içinde olacaktım. Bağımsız bir şekilde Cumhuriyet Halk Partili yoldaşlarımla yol yürümeye devam edecektim. Şu anda tüzük çerçevesinde süreç işliyor. Nihai karar YDK tarafından verilecek. İnsan siyasette gaf yapabilir. Özür dilemeyi de bilmelidir. Benim orada anlatmamak gereken bir şeyi anlattım. Bundan dolayı da özür diledim. Ama sığınmacılarla ilgili söylediğim ve yaptıklarımın tamamının altına imzamı atmaya devam ediyorum.”
Özcan son olarak kendisinin tesettürlü bir kadını aşağılamak gibi bir niyeti olmadığını ifade ederek, “İki hafta önce cami temel atma töreni yapan, anası-babası hacı olan, anası tesettürlü olan bir insanın başı kapalı bir kadına bilerek ve isteyerek hareket edebilmesi, aşağılaması söz konusu olabilir mi?” diye konuştu.