Cumhurbaşkanı Erdoğan, İyidere-İkizdere Yolu ve Tünelleri Açılış Töreni’nde konuştu.
Açılışı yapılan eserlerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, projede emeği geçenleri tebrik etti.
İyidere-İkizdere yolunun yaklaşık 38 kilometre, Hurmalık Tüneli’nin birinin 850, diğerinin 720 metre, bağlantı yollarının 3,6 kilometre uzunluğa sahip olduğunu belirten Erdoğan, yolun Avrupa’dan Orta Asya’ya uzanan Kafkasya koridorunun en önemli güzergahlarından birinin üzerinde yer aldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde projenin Rize-Mardin hattındaki kuzey-güney ulaşım aksının da en kritik kısımlarından birini oluşturduğunu bildirdi.
Özellikle kış aylarında ulaşımda çok ciddi zorlukların yaşandığı bu bölgenin artık güvenli, konforlu ve hesaplı bir sürüşle geçilebileceğini dile getiren Erdoğan, tüm bu yolların bugün yaklaşık 31 kilometresinin hizmete alındığını, kalanının da en kısa sürede tamamlanarak trafiğe açılacağını kaydetti.
Erdoğan, İyidere Lojistik Limanı’nın da devreye girmesiyle çok sayıda firmanın bu bölgede üretim ve lojistik faaliyetine başlayacağını belirterek, “Böylece dünyanın yıldızı, giderek yükselen bölgesi Doğu Karadeniz’de yavaş yavaş şekillenmeye başlayan büyük ekonomik potansiyelin altyapısını şimdiden kurmuş oluyoruz. Sanayisi ve turizmiyle gelişen bu bölgemizde yaptığımız her yatırımın ülkemize çok ciddi geri dönüşleri olacağından şüphe duymuyoruz. En zor şartlarda dahi fevkalade başarılara imza atan Karadenizli hemşehrilerimin bu imkanları en iyi şekilde değerlendireceğine yürekten inanıyorum.” diye konuştu.
Yarın da Salarha Tüneli’nin açılışını yaparak Rize’nin kuzeyi ile güneyinin birleştirileceğini söyleyen Erdoğan, “Böylece artık Rize’nin gelişme, büyüme, genişleme konusunda hareket alanı fevkalade artacaktır. Yarın açılışını yapacağımız bu eserin de şimdiden şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Ülkenin altyapı projeleri bakımından en zor bölgesi olan Karadeniz’i adım adım hak ettiği eserlere ve hizmetlere kavuşturduklarını dile getiren Erdoğan, sadece bununla kalmadıklarını, bölgenin zorlu coğrafyasının kaçınılmaz sonucu olan afetlere karşı da etkin mücadele yürüttüklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Karadeniz sahili boyunca gerek Giresun, Rize ve Artvin’de gerek Kastamonu ve Sinop’ta yaşanan bütün sel felaketlerinin yol açtığı hasarları kısa sürede ortadan kaldırdıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Büyük yıkımların yaşandığı ilçelerimizi adeta yeni baştan inşa ederek insanımıza sahipsiz olmadığını, devletinin yanında bulunduğunu gösteriyoruz. Kastamonu ve Sinop’ta da inşallah bir yıla kadar tüm bu çalışmaları tamamlamış olacağız. Avrupa’da sel felaketlerinin üzerinden aylar geçmesine rağmen hala hiçbir altyapının çalışmadığının haberlerini siz de televizyonlardan izliyorsunuz. Aynı dönemde biz felaketin ardından 3-5 güne kalmadan gerektiğinde helikopterle jeneratör taşıyarak gerektiğinde askerimizin envanterindeki seyyar köprüleri kurarak insanımıza her türlü hizmeti sağlıyoruz.”
Nerede felaket yaşandıysa orada olduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama birileri de biz bu adımları atarken ‘Acaba nasıl biz bunların önünü keseriz’ diye buralara geliyor. Bunlarda ar yok, bunlarda haya yok. Bir dikili taşınız olsun. Var mı bunların bir dikili taşı? Yok. Şimdi biz İkizdere’de lojistik tesislerini yapıyoruz, bunlar çıkıyor, Ankara’dan geliyor, bizim bu lojistik tesisin yapımını durdurmak için gayret sarf ediyor. Türkiye’nin değişik yerlerinden ne kadar sol varsa, komünist varsa alıp buraya geliyorlar. Neymiş, bizim önümüzü kesecekler. Siz bu milletin önünü kesemezsiniz, kesemeyeceksiniz. Biz bu tesisleri yapacağız, bu yolları yapacağız, bu tünelleri yapıyoruz, yapacağız. Sizin gücünüz bunların önünü kesmeye yetmez. Yeter ki benim milletim burada dimdik ayakta dursun.”
“SIKINTILARI MİLLETİMİZLE BİRLİKTE VERDİĞİMİZ MÜCADELEYLE BİRER BİRER GERİ BIRAKTIK”
Ülkesini aşkla sevmek, milletine gönülden vurgun olmak, insanını eşrefi mahlukat sıfatıyla her şeyin üzerinde tutmak gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Ama bunların böyle bir derdi var mı, bunların eşref-i mahlukat diye bir durumu var mı? Biz çok paramız, çok aracımız, çok personelimiz bulunduğu için değil, işte bu anlayışla hareket ettiğimiz için kısa sürede felaketlerin izlerini silebiliyoruz. Allah devlete de millete de zeval vermesin. Rabbim bizleri her türlü beladan, musibetten, felaketten korusun. Rabbim mazlumların duasını alan bu ülkeyi, bu milleti her alanda ve her daim muzaffer eylesin.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 7-8 yılının toplumsal kargaşa çıkarma denemeleriyle, terör saldırılarıyla, siyasi ve ekonomik kumpaslarla, darbe girişimleriyle, son dönemde de salgın ve afetle geçtiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Hamdolsun, tüm bu sıkıntıları milletimizle birlikte verdiğimiz mücadeleyle birer birer geri bıraktık ancak bu süreçte bir şeye özellikle dikkat ettik. Şartlar ne olursa olsun, ülkemizin demokratik ve ekonomik kalkınmasının yönünün hep yukarı doğru olmasını sağlamak için var gücümüzle çalıştık. Sokaklarımızın kana ve ateşe bulanmaya çalışıldığı terör saldırısına uğradığımızda ertesi sabah hepimiz işimizin başında kaldığımız yerden çalışmaya devam ettik. Darbe girişiminin olduğu gece gün ağarana kadar hainlerle çarpıştık ertesi sabah yine hepimiz önceki akşam bıraktığımız yerden işimize sarıldık.”
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde gece yaşananları hatırlatan Erdoğan şunları kaydetti:
“Bu kardeşiniz, 15 Temmuz’da o FETÖ darbe girişimine uğradığı zaman kalktım Marmaris’ten uçakla İstanbul’a havalimanına geldim. Fakat benden yarım saat önce de Bay Kemal oradan tankların arasından kaçarak Bakırköy Belediyesine gitti ve burada da kahvesini yudumlamaya başladı. ‘Haberim olsaydı ben de orada beklerdim.’ diyor, yalan. Bu zaten ‘Yalancı Kemal’ değil mi, hayatı yalan.”
Erdoğan, Rize’nin “yalan terörü”ne 2023’te en büyük dersi vereceğini dile getirerek, “Bu malum Millet İttifakı diye bir ‘zillet ittifakı’ var ya, bunlara en büyük dersi Rize, hemşehrilerim verecektir. Fakat çok çalışacağız, nerede hemşerilerimiz varsa onların hepsini uyaracağız.” diye konuştu.
Erdoğan, “Ekonomimizi yıkmak için nice alçak saldırıya maruz kaldık, yapılan nobranlıklara ‘la havle’ çekip hemen işimize geri döndük.” ifadesini kullanarak salgın döneminde dünyanın tamamıyla birlikte haftalarca eve kapanmak mecburiyetinde kalınan günlerde dahi çalışmaktan ve üretmekten geri durmadıklarını vurguladı.
Atılan normalleşme adımları ve aşılamada ulaşılan seviye sayesinde ekonominin her alanında elde edilen tarihi başarıların haberlerinin ardı ardına geldiğine dikkati çeken Erdoğan, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekteki yüzde 21,7’lik büyüme oranıyla dünyada İngiltere’den sonra ikinci en büyük büyüyen ülke olduğunun 1 Eylül’de açıklandığını anımsattı.
Erdoğan, dün de ihracatın tarihin en yüksek seviyesine ulaştığının müjdesiyle güne başlanıldığını belirterek, “Ağustos ihracatımız yaklaşık 19 milyar doları, yılın ilk 8 ayındaki ihracatımız 140,2 milyar doları, 12 aylık ihracatımız da 207,5 milyar doları bularak büyüme rakamlarını elhamdülillah teyit etti. İstihdamda da salgın öncesi dönemi dahi geride bırakan öyle bir seviyeye yaklaştık ki 29 milyonun üzerine çıktık.” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“Enflasyon sadece bizim değil tüm dünyanın sorunudur. Avro Bölgesi son 10 yılın en yüksek enflasyonuyla baş etmeye çalışıyor. Küresel düzeyde emtia fiyatlarında yaşanan yüzde 25’e yakın artışın etkileri sanayiden tarıma her alanda hissediliyor. Türkiye, salgın ortasında ortaya çıkan fırsatları değerlendirerek bu tür sıkıntıları hamdolsun ayağının altına almış ve bunları artık geride bırakarak çok daha büyük başarılara yönelme potansiyeli olan bir ülke konumuna gelmiştir.
Nitekim mesela turizmde kısa sürede kayıplarımızı telafi edecek, hatta ötesine geçecek bir seviyeye geldik. Üretimde firmalarımız siparişlere artık yetişemiyor. Bugün sanayi sektöründeki firmalarımızın tek sorunu kapasiteyi genişletmek için yeni makine, mamule dönüştürecek ham madde, istihdam edecek nitelikli insan gücü bulmaktır. Tabii tüm bunları görmek için göz, duymak için kulak, söylemek için dil lazım. Ülkemizde bazılarının gözleri var görmez, kulakları var işitmez, dilleri var hakikati ifade etmeye yanaşmaz. Daha kötüsü, ülkenin ve milletin felaketinden kendilerine çıkar uman bu zihniyetin kalbide kararmış, gönlü de nasırlaşmıştır.”
“KRİZLERİN ÜSTESİNDEN DÜNYADA EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR HIZLA GELEBİLEN TÜRKİYE’YE ULAŞTIK”
Hayatlarının her döneminde olduğu gibi bugün de sadece Allah’ın rızasını, milletin sevgisini, insanların duasını bekleyerek eser ve hizmet siyasetiyle çalışmayı sürdürdüklerine işaret eden Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Başladığımız, yükseldiğini gördüğümüz, bitirdiğimiz her proje, her yatırım, her hizmet ülke olarak geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlıyor. Daha 20 yıl önce en küçük bir siyasi, sosyal, ekonomik sarsıntıda, tabii afette yerle yeksan olan bir Türkiye’den krizlerin üstesinden dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hızla gelebilen Türkiye’ye ulaştık. Terör saldırılarının, darbe girişimlerinin, küresel salgının, depremden sele her türlü tabii afetin neredeyse ertesi günü hayatı normale, normal düzenine döndürebilecek bir ferasete, birikime, güce, imkana sahip olduk. Rabb’ime böyle bir imtihanı başarıyla vererek büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını bize nasip ettiği için binlerce kez hamdediyorum.”
Erdoğan, 19 yıldır kesintisiz verdiği destek için millete şükranlarını sunduğunu dile getirerek, “Bu ülkede yaşayan 84 milyon olarak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe Allah’ın izniyle ne bu milletin ne bu devletin üstesinden gelemeyeceği hiçbir engel yoktur.” dedi.
Erdoğan, İyidere-İkizdere Yolu ve Tünellerinin kente kazandırılmasına emeği olan herkesi tebrik ederek hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kendisine “Tayyip dede” diye seslenen çocukları da yanına alarak beraberindekilerle kurdele kesti ve eserlerin açılışını yaptı.
Erdoğan açılış sırasında şunları söyledi:
“Şu anda tünellerimizin, yolumuzun açılışını yapıyoruz. Biliyorsunuz bunlar medeni oluşumuzun alametidir. Yol medeniyettir ve bu da elhamdülillah bize aittir. Bu tünelleri, bu yolları elhamdülillah bu kadro gerçekleştirdi. Bu kadroda emeği olanlar Binali kardeşim olsun, Adil kardeşim olsun hepsi çok büyük emekler verdiler ve bugünlere böyle geldik. Daha iyi olacağız. Bunlar Bay Kemal’in, Meral’in bunların böyle derdi yok. Bunların bu derdi yok, bunlar gelip yol kesmeye çalışırlar. Bunlara da gereken dersi siz zaten verdiniz, vereceksiniz inanıyorum. Ama unutmayın 2023, çok çalışacağız. Sadece Rize’de değil nerede hemşerilerimiz varsa onlara ulaşacağız.”
NOTLAR
Törene Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanına gelişi sırasında beraberindekilerle bir işletmeyi ziyaret etti.