Sel önüne ne kattıysa götürdü, birçok yapının da yıkılmasına neden oldu. Bölgede ulaşımın bel kemiği sayılan pek çok köprü de azgın sel sularına dayanamadı. Uzmanlar dere yatağına yapılacak hiçbir yapının sel sularına dayanıklı olamayacağını belirtiyor. Ancak dere yatağı dışına yapılacak köprülerde ise daha yüksek olmaları nedeniyle kemerli köprüler daha avantajlı. Selden geriye kalan görüntülerde Osmanlı döneminden kalan kemerli köprülerin daha dayanıklı olduğu görüldü. Peki, bu köprüleri sağlam kılan unsur neydi?
CNN TÜRK’e konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi AFAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, “Dere yatağında yapılanma yapmamamız lazım. Dere yatağında olduğu sürece köprü de bir yapıdır, o da nasibini almaktadır. Osmanlı döneminde yapılan dikine kemerli köprüler yük taşınması için yapılmışlar. O yüzden yapılmış, ağır yük geçirilmesi için. Kemerli köprüler su seviyesinden daha yüksekte kaldığı için su tomrukları biriktirerek getirdiği zaman bu tomruklar kemerli köprüden akıp gitmesi daha kolay oluyor. O yüzden kemerli köprüler daha avantajlı duruma geçmiş oluyor” dedi.
Profesör Altan, günümüz teknolojisi ile daha sağlam köprüler yapılabileceğini söyledi. “Günümüz teknolojisi ile de bin yıl önceki kadar sağlam ve sele dayanıklı köprüler yapabiliriz. Ancak yeter ki dere yatağında kalabilecek şekilde olmasın” diye konuştu.