Olay, çarşamba günü ilçeye bağlı Deniz Mahallesi’ndeki sitede meydana geldi. Sitenin görevlisi merdiven dairesinde çalışırken, Melek Yıldız’a ait evin kapısının açık olduğunu fark etti.
Kapıdan içeriye bakınca koridorda etrafı kanlı valizi fark eden görevli, durumu polise bildirdi. Olay yerine sevk edilen polis ekibi, valizin içinde Melek Yıldız’ın cesedi ile karşılaşırken, oğlu Melih Atasoy’u da uyurken buldu. Gözaltına alınan Atasoy, polisteki ifadesinde bir anlık kızgınlıkla annesini bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf etti. Atasoy, sorgusunun ardından sevk edildiği adiyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şizofreni hastası olduğu öne sürülen Atasoy’un olayda kullandığı bıçak da ele geçirildi. Melih Atasoy’un annesine geçmişte de şiddet uyguladığı iddia edildi. Melek Yıldız’ın cenazesi de kent mezarlığında toprağa verildi.
‘ULAŞAMAYINCA MERAK ETTİM’
Melek Yıldız’ın kızı, Melih Atasoy’un üvey kardeşi Neslihan Saraçoğlu, yaşanan olay nedeniyle hala şokta olduklarını söyledi. Olay günü annesine ulaşamadıklarını ve merak ettiklerini kaydeden Saraçoğlu, “Olaydan önce annemle akşama doğru konuştuk, bir sorun yoktu. Akşam aradığımda telefonu kapalıydı. Kendisinin kapattığını düşünmüştüm. Ertesi sabah tekrar aradığımda yine ulaşamadım. Bunun üzerine erkek kardeşim aradı endişelendiğini söyledi. Ancak bizim aklımıza böyle bir şey hiç gelmedi. Çünkü annemle konuştuğumda her şeyin yolunda olduğunu söylüyordu. Olayı arkadaşım benden önce öğrenmiş. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Eve gittiğimizde polislerden öğrendim olanları” dedi.
‘İYİLEŞTİ DİYE İNANDIK, OLAYIN BURAYA GELECEĞİNİ BİLMİYORDUK’
Atasoy’un daha önce annesini bıçakladığının ve ardından Manisa’da bir hastanede tedavi gördüğünün bilgisini veren Saraçoğlu, “Buraya geldiğinde Yenişehir Hastanesi’nde de tedavi oldu. İlaçla tedavisine devam edilebileceğini söylediler. Bir süre sonra davranışlarında farklılık görünce ve saldırganlaşınca bu defa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırdık. Daha sonra annem kardeşimin durumunun iyi olduğunu düşündü. Hastanede kalmasına yüreği el vermedi. Daha sonra hastaneden çıkarttırdık. İyileşti diye inandık, olayın buraya geleceğini bilmiyorduk. Annemin bacağına daha önce bıçak batırdı, eşyaları dışarı atıyordu, masaları kırıyordu” diye konuştu.
‘BİZİM CANIMIZ YANDI, BAŞKA CANLAR YANMASIN’
Şizofren hastası yakınlarına da seslenen Saraçoğlu “Bizim yaşadıklarımı yaşamasınlar. Asla ‘iyiyim’ demelerine inanmasınlar. Çünkü çok iyi rol yapabiliyorlar. Hastanede tedavileri tam olarak bittikten sonra eve getirsinler. Benim canım yandı başka canlar yanmasın” dedi.
