Konya’da oturan evli 2 çocuk annesi Halime Yasak, işsiz olan 17 yıllık eşi Şenol Yasak’tan şiddet gördüğü için 6 ay önce 15 yaşındaki oğlunu da yanına alıp, Muğla’daki akrabasının yanına gitti. Ardından da boşanma davası açtı. Geçen ekim ayında Şenol Yasak’a boşanma davasıyla ilgili tebligat ulaştı.
BOŞANMA DAVASINI ÖĞRENİNCE BODRUM’A GİDİP EŞİNİ REHİN ALMIŞ
Tebligat sayesinde eşinin Bodrum’daki adresini öğrenip, yanına giden Şenol Yasak, boşanmak istemediğini ve barışmak istediğini söyledi. Olumsuz cevap alınca da eşini çalıştığı iş yerinde tüfekle rehin aldı. İhbar üzerine gelen jandarma sayesinde Halime Yasak, kurtulurken gözaltına alınan Şenol Yasak da tutuklandı. Yaklaşık 1 ay tutuklu kalan Yasak, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu. Şenol Yasak, cezaevinden çıktıktan sonra, eşinin ailesi ve bacanağı Mustafa Arslan’ı, eşiyle barışma konusunda aracı olmalarını istedi, olumsuz cevap alınca da tehdit etti.
OLAYDAN 1 GÜN ÖNCE GÖZALTINA ALINIP SERBEST BIRAKILDI
Şenol Yasak, 12 Ocak günü akşam saatlerinde oto tamircisi kayınpederi Bekir Dağdeviren’in, evine gitti. İddiaya göre evin önünde kayınbiraderleri Miraç ve Enes Dağdeviren ile mobilya ustası bacanağı Mustafa Arslan ile tartışıp, tehdit etti. Şikayet üzerine gözaltına alınan Yasak, ifadesinin ardından gece yarısı serbest bırakıldı.
TÜFEĞİ MONTUNUN İÇİNE GİZLEMİŞ
Şenol Yasak, 13 Ocak günü saat 16.30 sıralarında montunun içine sakladığı pompalı tüfekle bacanağı Mustafa Arslan’ın Şefikcan Caddesindeki iş yerine gitti. Yasak, içeri girer girmez tüfekle Arslan’a ateş ederek, öldürdü. Daha sonra iş yerine ait kamyoneti alan Yasak, bu kez de kayınpederi Bekir Dağdeviren’in iş yerine gitti. Yasak, iş yeri önünde karşılaştığı kayınpederi Dağdeviren’e pompalı tüfekle ateş açıp, karnından yaraladı. İçeri girip öldürmek istediği kayınbiraderi Enes Dağdeviren tarafından engellendi. Yaşanan arbede sırasında ikili, dışarı çıktıktan sonra çevredekilerin de müdahalesiyle etkisiz hale getirilen Yasak’ın elindeki tüfek alındı. İhbarla gelen sağlık görevlilerince ambulansla Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Bekir Dağdeviren, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Şenol Yasak ise olay yerine gelen polis ekiplerince gözaltına alındı. Olay anları ise iş yerlerinin güvenlik kamerasına kaydedildi.
REHİN ALINMA OLAYINDAN SONRA SÜRESİZ KORUMA KARARI ALDIRMIŞ
Eşi tarafından babası ve eniştesi öldürülen Halime Yasak, yaşadıklarını anlattı. Yasak soyadını bile kullanmak istemediğini belirten Halime Yasak, şiddetten kaçıp gittiği Bodrum’da da eşinin kendisini bulup rehin aldığını ve jandarma sayesinde kurtulduğunu belirtti. Yasak, o olaydan sonra süresiz koruma kararı aldırdığını kaydetti.
SİYANÜR İÇİRMEKLE TEHDİT ETTİ
Eşinin, her gün alkol alarak çocuklarının gözü önünde şiddet uyguladığını söyleyen Halime Yasak, ”Çocuklarımı, beni siyanür içirip öldürmekle tehdit ediyordu. Sonrasında ‘şaka yaptım’ diyordu. Beni öldürmesini bekliyordum; ama babamdan, kardeşimden korkar diye, düşünüyordum. Babam zaten beni korumak için canından oldu.” diye konuştu.
‘ŞİKAYET ETTİĞİMİZ HALDE BU ADAM EMELİNE ULAŞTI’
Daha sıkı tedbirler alıp, başka kadınların ve ailelerinin canlarının yanmamasını isteyen Yasak, ”Daha sıkı tedbirlerle önlem alınmalı ki, benim gibi nice kadınlar ve aileleri var. Onların da canı yanmasın. Bizim toplum baskımız çok fazla. Biz kadınlar çok eziliyoruz ve polislere şikayette bulunulduğu zaman lütfen, bizi tiye almasınlar. Göz göre göre şikayet ettiğimiz halde, bu adam emeline ulaştı. Böyle canilerin emeline ulaşmasına izin verilmesin. Bu esneklikler kapatılsın. Başka canlar yanmasın.” dedi.
‘BU KATLİAMI YAPMAMASI İÇİN DEFALARCA ŞİKAYETTE BULUNDUK ‘
Öldürülen Bekir Dağdeviren’in oğlu Mecit Dağdeviren de, bu katliamın yaşanacağının aylar öncesinden belli olduğunu Şenol Yasak hakkında sürekli şikayette bulunmalarına rağmen önlem alınmadığını öne sürdü. Dağdeviren, ”Biz bu katliamı yapmaması için çok uğraştık. Defalarca ailemle birlikte şikayette bulunduk. Ben devletimden şunu istiyorum; davaya müdahil olsun. Bize sahip çıksın. Bu caninin içeriden çıkmaması için hakim ve savcılarımızdan rica ediyorum Ellerinden geleni yapsınlar. Allah kardeşimi bize bağışladı. Kardeşim ilk hedefti, babama ateş ettikten sonra kardeşimi de öldürmek istiyordu” ifadelerini kullandı.
SALDIRIDA MÜDAHALE EDEREK KURTULAN ENES: ÜZERİNE ATLADIM
Kendisini öldürmek isteyen eniştesi Şenol Yasak’a müdahale ederek kurtulan Enes Dağdeviren, saldırı anını anlattı. Dağdeviren, ”Yazıhaneden babamın sesini duyunca direk çıktım. Onun sesini duydum ve silahı ateşledi. Gözlerimin önünde babamı vurdu. Can havliyle babamın iç çektiğini duydum. Daha sonra direk benim üzerime yürüdü. Tekrar yazıhaneye girdim. Çünkü o mesafede silahla mücadele edilmezdi. Kapıyı açmaya çalışıyordu. Açamayınca silahın namlusunu aşağıya indirdiğini gördüm. Saliseler içinde düşünceler oluştu ve can havliyle kapıyı açıp üzerine atladım. Üç, dört tur yerde yuvarlandık. O sırada silahı ateşledi. Kendimi bir anda onun arkasında buldum. Hatırlamıyorum nasıl olduğunu. Sonra iş yerinin dışına çıktık. Çevredekilerde yardım edip, silahı aldık” dedi.
‘BABAM, BENİ ÖPEREK VEDA ETTİ’
Kanlar içinde olan yaralı babasının kendisini öpüp adeta vedalaştığını belirten Enes Dağdeviren, “Zaten babamı o halde görünce yıkıldım. Bağırıyordum, ‘Babamı vurdu. Polisi arayın’ diye. Babam, başta ablam olmak üzere bizi korumak için gözüyle gördüğü silaha hiç tereddüt etmeden atladı ve canını feda etti. Babamın, son cümlelerini duymak bana nasip oldu; ‘Babam’ dedi. Ben de ‘İyi misin?’ dedim. ‘İyiyim kuzum’ dedi. Öptü sarıldı. Ama bana orada veda etti” dedi.
‘HEM ÇOCUKLARIM, HEM BEN YETİM KALDIM
Saldırıda öldürülen Mustafa Arslan’ın eşi Melek Arslan da, şunları söyledi:
”Eşim ve babam ölmeden bir gün önce şikayetçi olduk. Eşime ‘bacanak benim hayatım zaten bitti, benimle beraber herkesi götüreceğim’ demiş. Polise şikayetimize rağmen yetersiz kaldı. Benim çocuklarım ve ben yetim kaldık. Olay olmadan bir gün önce onun ailesine ve polise bu adamı tedavi ettirmeleri için baskı yaptık. En ağır cezaları almasını istiyorum. Hiçbir indirim almadan kıydığı canlar için en ağır şekilde ceza almasını istiyorum. Daha yaptırımlı bir ceza olsaydı bugün o canları alamayacaktı. Eşim ve babam hayatta olacaktı.”