Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Kendi evlatlarını Paris’e, Londra’ya, Brüksel’e tatile gönderenler, analarından kopardıkları Kürt çocuklarını ölüme yolladılar. Türkiye, teröre, şiddete gözünü kan ve kin bürümüş katil sürülerine karşı yürüttüğü mücadeleyi anaların da desteğiyle zafere taşıyacaktır.
Bu toprakların geleceğinde teröre şiddete yer yok. Basın mensuplarına sanatçılara büyük sorumluluk düşüyor. Kandil’deki teröristlerin reklam ajansına dönüşen bazı medya kuruluşları annelerin nöbetini itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Lafa gelince demokrasiyi, çocuk ve kadın haklarını, özgürlükleri kimseye bırakmayanlar, evlatları dağa kaçırılmış annelere sahip çıkmadı.
Salgınla birlikte dijitalleşmede yeni bir safhaya geçtik.
Demokrasiyi hedef alan eylemleri mazur göremeyiz ama hiçbir hukuki dayanak olmadan insanların iletişim kaynaklarının kapatılmasını kabul edemeyiz.
Nasıl ülkemiz sınırları içinde teröre izin vermiyorsak, sanal dünyada da terör propagandasına, terörün zemin kazanmasına müsaade edemeyiz.
İnsanımızın hak ve hukukunu gözetmede kendilerini hukukun üstünde gören sosyal medya şirketlerinin baskılarına boyun eğmeyeceğiz.
(Sosyal medya şirketleri) Sosyal medya lincine uğrayan insanların mağduriyetini giderecek hiçbir çabanın içine girmediler.”
(Sosyal medya şirketleri) Türk mahkemelerinin terörü ve şiddeti öven hesaplarla ilgili kararlarının hemen hiçbirini uygulamadılar.
Sosyal medya şirketlerinin baskısına boyun eğmeyeceğiz. Cezalar kesilmeye başlayınca kuzuya döndüler.
Veri mahremiyetine dair farkındalık yükseldikçe milli uygulamalara yönelim artıyor.
