Prof. Mustafa Çetiner’in açıklamaları şu şekilde;
Bulaşıcılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu aşılarda tutturmamız gereken yüzde 60-70’lik toplumsal bağışıklık oranı daha yukarı çıkarıyor yani daha çok kişide toplumsal bağışıklık oluşturmalıyız.
Bulaş arttığı gösterildi ama hastalığın ölümcüllüğünün arttığına dair hiçbir kanıt yok. Hatalığın seyrini ağırlaştırmadı aslında ama virüsün hücreye tutunmasını kolaylaştırdı.
Dünyanın birçok ülkesi bu varyantın kendisinde olduğun söyledi. Türkiye çok önceden bir önlem almıştı zaten. Bu son önlemde son derece yerinde olabildiğince yayılmasını engel olmak gerekir.
Önlemleri almaya devam ettiğimiz sürece ne kadar bulaşıcı olduğunun pratik olarak bir önemi yok. 2021 yılı 2020’deki insanlığın başına bela olan bu virüsün temizleneceği yıl olacak. Önceden önlem almak İngiltere ile ilişkiyi tam olarak kesmek girişi bir şekilde engellemeye çalışmak, yapılması gereken şeylerden biri. Bize düşen yine değişmedi.
Çift maske taktığınız zaman, oldukça işe yarar bir durum. Ne kadar az virüs teması o kadar az hastalık anlamına geliyor. Kullanabiliyorsanız kullanın ben kimseye takmayın demem.
Kurallara uymaya devam edin . Mevcut mutasyon, aşıların etkinliği ile ilgili acil bir aksiyon almayı gerektirmiyor. Tabii mutasyonlar arttıkça elbette ki bizim antikorlarımız yeni şekli tanıyamayabilir ama şu an için böyle bir risk gözükmüyor. Şu anda bu mutasyon varlığına rağmen aşılamayla ilgili bir strateji değişikliğine gerek görülmüyor. Bilim dünyasında inanış bu şekilde
