Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantının başarılı geçmesini, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, “Uluslararası toplum 21’inci yüzyılın en büyük küresel imtihanıyla karşı karşıya; bu zorlu dönemi aşabilmenin anahtarı, uluslararası işbirliği ve küresel dayanışmadır. Bu oturum, işte bu nedenle, son derece zamanlı ve faydalı olmuştur. Bağlantısızlar Hareketi Dönem Başkanı olarak bu girişime öncülük eden değerli kardeşim Sayın Aliyev ve Genel Kurul Başkanı Sayın Bozkır başta olmak üzere, özel oturumun düzenlenmesine destek veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
‘156 ÜLKEYE YARDIM SAĞLADIK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak salgının ilk günlerinden itibaren uluslararası toplumla işbirliği içinde hareket ettiklerini belirterek, “BM’nin yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü, G20, MİKTA, Türk Konseyi, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlardaki faaliyetlerde hep ön saflarda yer aldık. Bugüne kadar 156 ülkeye ve 9 uluslararası kuruluşa yardım sağladık. Salgın şartlarında gıda güvenliği sorunu yaşayan ülke ve bölgelere destek oluyor; yaşlılar, engelliler, kimsesiz çocuklar gibi dezavantajlı gruplara yönelik 16 ülkede özel programlar gerçekleştiriyoruz. Gelişmekte olan bazı ülkelerde, yerel kaynaklar kullanılarak kişisel koruyucu malzeme üretilmesine yönelik eğitim programları düzenliyoruz. Salgın nedeniyle ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalan bazı ülkelere bütçe desteği vermeye çalışıyoruz. Özel sektörümüz de kamusal alandaki çabalarımıza katkı sağlamaktadır. Bugüne kadar 50’yi aşkın Türk firması, 20’nin üzerinde ülkenin salgınla mücadelesine çeşitli şekillerde destek olmuştur” diye konuştu.
TÜRK PROFESÖR ÇİFTE TEŞEKKÜR
Erdoğan, dünyanın aşı üretimi kapsamında gelen haberlere ümit bağladığına dikkat çekerek, “Bu vesileyle, aşı çalışmalarında önemli bir başarıya imza atan, oturuma da çevrimiçi iştirak eden Biyontek firmasının kurucuları Prof. Uğur Şahin’i ve Dr. Özlem Türeci’yi huzurlarınızda tebrik ederim. Türkiye olarak yürüttüğümüz, 12’si Dünya Sağlık Örgütü listesinde bulunan 16 aşı çalışmasından birinin insan denemelerine başlanmasından da büyük memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
‘SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞÜKRANLARIMI İLETİYORUM’
Erdoğan, Türkiye’nin öncülük ettiği çabalar neticesinde 2021 yılının DSÖ tarafından ‘Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı’ ilan edildiğini hatırlatarak, “Bu kapsamda, dünyanın dört bir yanında fedakârca görev yapan tüm sağlık çalışanlarına şükranlarımı iletiyorum. İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlıklılık Dünya Sağlık Örgütü Coğrafi Ayrık Ofisi Eylül ayında İstanbul’da açılmıştır. Türkiye’nin DSÖ’nün çalışmalarına verdiği desteğin tezahürü olan bu ofis, salgınla yürütülen çabaları güçlendirecektir” ifadesini kullandı.
‘HASTALIĞIN BİR SÜRE BİZİMLE OLACAĞININ FARKINDAYIZ’
Erdoğan, Türkiye olarak güçlü tarım, gıda ve imalat sektörü, şehir hastaneleri, tecrübeli ve özverili sağlık çalışanları, kuşatıcı sosyal güvenlik sisteminin, bu süreçte Türkiye’nin en önemli avantajları olduğunu belirterek, “Tüm dünyada bu süreçten daha fazla etkilenen hassas gruplar vardır. Tedbirlerin kapsayıcı olması, hassas ve dezavantajlı grupların ihtiyaçlarına özen gösterilmesi elzemdir. Bunun bilinciyle, kadınların, çocukların, yaşlıların ve engellilerin haklarının korunmasına özel önem atfediyoruz. Korumamız altındaki 3,6 milyon Suriyeli, ülkemizdeki sağlık hizmetlerinden, aynı vatandaşlarımız gibi yararlanabiliyor. Covid-19 hastalığının bir süre daha bizimle olacağının farkındayız. Nitekim son haftalarda dünya genelinde vaka, hasta ve vefat sayılarında yaşanan tırmanış, bu gerçeği hepimize hatırlatmaktadır” dedi.
‘GENEL KURULUN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR’
Erdoğan, bu süreçte sadece salgınla değil, aynı zamanda artan İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı ve ırkçılıkla da mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Malum, üyesi olduğumuz G20 platformu tarafından başlatılan ‘Borç Erteleme Girişimi’ni başından beri destekledik. Sürdürülebilir tedarik zincirleri ve dağıtım ağları konusu dahil ‘Yeni Normal’e geçişi teminen çalışmalarımızı hızlandırmak mecburiyetinde olduğumuzu da hatırlatmak isterim. Salgının bize hatırlattığı bir diğer husus da BM sisteminin günümüz tehdit ve ihtiyaçları ışığında reforma tabi tutulması gereğidir. BM sisteminin daha etkin, demokratik, adil ve şeffaf hale getirilmesi için Genel Kurulun güçlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Sözlerime son verirken özel oturumun uluslararası toplumun salgına karşı yürüttüğü mücadeleye ivme kazandırmasını diliyorum. Programın icrasında görev alan herkese teşekkür ediyor, sizleri bir kez daha en kalbi duygularımla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.