Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi ve Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) Başkanı Prof. Dr. Başar Cander, Amerikan Acil Hekimleri Koleji (ACEP) tarafından “2020 Küresel Liderlik Ödülü”ne (Global Leadership 2020) layık görüldü.
Prof. Dr. Cander, ödüle ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, ACEP’in acil tıp alanında dünyanın en prestijli ve eski kurumu olduğunu, bu nedenle ödülün hem kendileri hem de Türkiye için büyük önem taşıdığını söyledi.
ACEP’in Türkiye’deki acil deneyimlerini, yaptığı çalışmaları takip ettiğini, bu nedenle ödüle uygun görüldüğünü aktaran Cander, “Bu, bizim için çok önemli bir ödül. Çünkü ACEP, acil açısından dünyanın en büyük kuruluşu. Yaptıkları kongre de dünyadaki en büyük acil tıp kongresi. Zaten referans olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla böyle bir kurumdan, böyle bir ödül almak, bu noktada Türkiye’den birinin isminin geçmesi acil tıp camiamız açısından çok güzel, sevindirici bir haber oldu.” dedi.
Ödülün, dünyada ve Türkiye’de acil tıbbın gelişmesine olan katkıları dolayısıyla verildiğini ifade eden Cander, şöyle devam etti:
“Biz uluslararası birçok organizasyon yapıyoruz tabii. Onlar bu organizasyonları takip ediyorlar. Acil tıpta Türkiye’nin yakaladığı ivme, bizim aldığımız rol, bunların da etkisi oluyor. Aslında biz, acil konusunda oldukça iyi bir sisteme sahibiz. Yaklaşık 30 yıllık bir acil tıp deneyimimiz var. Avrupa’dan daha önce acil tıp uzmanlık prosedürleri bizde başladı. Dolayısıyla şimdi bizde çok sayıda hoca, uzman, yeterli olmasa bile asistanlar var. Acil tıp sistemleri bu yüzden çok iyi kuruldu. Sistem olarak iyi bir yerdeydik ama bunun üzerine bir de acil tıpta büyük bir güç var. O da nedir? Aciller, ülkemizde hastanelerin yüzde 30 giriş kapısıdır. Dolayısıyla biz 24 saat çok büyük ölçüde hizmet veren kuruluşlar olarak gelişiyorduk. Mesela bizim laboratuvar, MR, görüntüleme konusundaki deneyimlerimiz, ulaşılabilirliğimiz, kaynak ulaşılabilirliği Amerika’dan da çok daha üstte.”
“ACİL SERVİSLER PANDEMİDE DE MERKEZ OLDU”
Prof. Dr. Başar Cander, bu nedenlerle Türkiye’deki acil altyapısının çok sağlam olduğunu ancak bunun üzerine bir de pandeminin denk gelmesiyle acillerin pandeminin yönetim merkezi haline geldiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aciller 24 saat hizmet veren birimler olduğu için pandemide de merkez olmak durumunda kaldı. Çünkü pandemide kovid vakalarının başvuruları da 24 saate yayıldığı için bu çok önemli bir durumdu. Ama bu pandemide bizim yurt dışındaki kötü örneklerden daha başarılı olmamızı sağlayan en önemli faktörlerden biri de acil servislerdeki hem sistem hem de altyapı bakımından güçlü olmamız. Acil servis bu 8 aydır olan yükü kaldırmak için mücadele etmeye devam ediyor. Tabii diğer branşların da çok katkıları var ama süreç uzadıkça yorgunluklar, yılgınlıklar artıyor. Yani sağlık sistemi giderek bu yükün altında zorlanmaya başlıyor. Sistemin zorlanmasında yine en çok pay birey olarak çalışanlara düşüyor. Özellikle de acil çalışanları bu durumda daha da yıpranmış oluyorlar. Zaten çok zordu işler, bunun üzerine pandeminin etkileri de gelince daha da zorlaşmış oldu. Acil servisler giderek önem kazanıyor. Hatta bu yüzden acil tıp uzmanlığı 21. yüzyılın uzmanlığı olarak nitelendiriliyor. Çünkü tüm travma, deprem, sel gibi yaşanan her afette acil tıp uzmanlığı öne çıkıyor. Bu yüzden desteklenmesi ve teşvik edilmesi çok önemli.”
Cander, bu süreçte birçok ülkeden de Türkiye’nin Kovid-19 deneyimlerini anlatmak için davet aldıklarını dile getirerek, Türkiye’nin bu süreçteki deneyimlerini diğer ülkelerle paylaştıklarını sözlerine ekledi.