İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu’nun da katılığı törende konuşan İçişleri Bakanı Soylu, şunları söyledi:
“Sevdiklerimizi bir anda kaybetmek, hayatlarımızın seyrinin bir anda değişmesi, elbette ki kabullenmesi kolay bir olay değildir. Devletler için de bu böyledir. 17 Ağustos 1999 tarihi, zihinlerimizde olduğu gibi, Türkiye’nin geleceğinde de gerçek büyüklüğünü asla tam olarak hesaplayamayacağımız derin bir travmaya yol açmıştır. Ancak şunu da ifade etmek gerekir ki 17 Ağustos, afetlere bakışımızda da sarsıcı bir etki yapmıştır. Özellikle 2002 sonrasında ülkemizin gerek sağlık alanında, gerekse altyapı ve çevre bilinci açısından yaşadığı büyük gelişmeyle beraber afet yönetimi anlayışımız da değişmiştir. Türkiye bugün afet konusuna 1999’dan çok farklı bir şekilde bakmaktadır. Çok dışarıda yatmayı sevmem. Çok sıcak bir geceydi, annemle Gaziosmanpaşa’daki evimizin terasında yattık. 17 Ağustos bambaşka bir şeydi. Hemen terasın önünde demirler var. Büyük bir yer sarsıntısı var. Ben bir inşaat var, birisi iş makineleriyle çalışma yapıyor sandım. Gözlerimi açtığımda demirlerin sağa sola gittiğini gördüm. Hep beraber aşağıya indik, anladık ki büyük bir deprem var. Meseleye sadece bir vatandaş olarak değil de, acaba İstanbul’daki ülkedeki durum nedir diye öğrenmek için adımlar atmaya başladık. Tek tek haberler geldi. Arkadaşlarımızın evleri yıkıldı, eşleri, çocukları enkaz altında kaldı. Sabah ilk Avcılar’a gittik. Hayatımız boyunca karşılaşmak istemediğimiz bir tablo ile karşılaştık. Enkazın altına seslenenler. Bugün Allah öyle manzaralarla karşılaştırmasın. Oradan ayrılarak Yalova’ya geçmek istedik. Binali Bey İDO’nun genel müdürüydü. Sağ olsun yardım etti ve karşıya geçtik. Bambaşka bir manzara vardı. Saat 11 veya 12. Onlarca ceset var, herkes koşturuyor. Büyük bir karmaşa, kaos olduğu ortadaydı. Gecenin yarısında Gölcük’e varabildik. Kriz yönetiminden ziyade risk yönetimine öncelik veren, bütünleşik afet yönetim sistemini uyguluyoruz. Bu sistem, tehlike ve risklerin önceden tespitini; olabilecek zararları önleyecek veya en aza indirecek önlemlerin alınmasını; afet anında etkin müdahale ve koordinasyonun sağlanmasını ve afet sonrasında iyileştirme çalışmalarının bir bütünlük içerisinde yürütülmesini öngörmektedir. Bugün Türkiye’nin AFAD Başkanlığı koordinesinde oluşturulmuş bir ‘afet yönetimi strateji belgesi ve eylem planı’ vardır. Bu plan, afet öncesi, afet anı ve afet sonrasını kapsayan bunların içinden Türkiye afet müdahale planı, halihazırda yürürlükte olan Elazığ ve Malatya depremlerinde ve diğer afetlerde uyguladığımız, afet anı müdahale sürelerini kısalttığını ve zararları azalttığını bizzat müşahede ettiğimiz bir çalışmadır.”
“BİLİNEN ULUSLARARASI PLAN UYARINCA ÜLKEMİZDE AFET AZALTMA PLATFORMU’NU KURDUK”
Soylu, içinde 26 çalışma grubunun bulunduğu planla ilgili olarak da şunları söyledi:
“81 ilimizin ayrı afet müdahale planları hazırlanmış ve bunlar AYDES adını verdiğimiz afet yönetim ve karar destek sistemi’ne taşınmıştır. Türkiye afet müdahale planı sayesinde, Allah göstermesin, bir afet anında, bir depremde hangi kurumun ne yapacağı, deyim yerindeyse kimin nereye koşacağı belirlenmiştir ve belki de bir afet kadar kötü olan yanlışın, ‘devletin panik yapmasının’ kesin olarak önüne geçilmiştir. Burada şu noktaya vurgu yapmak isterim; afet riskini azaltmak, önümüzdeki süreçte en çok ağırlık vereceğimiz konu olacaktır. Bir yerde afet tehlikesi yüksek olsa bile gerekli önlemleri alırsanız, afetin oluşturacağı zarar azalacaktır. Dolayısıyla risk azaltma çalışmalarımızın içinde hem kentsel dönüşüm var, hem doğru yapılaşma adımları var, hem de sosyal farkındalığı arttırma var. Bu amaçla ‘Türkiye afet risk azaltma planı’ çalışmalarımız devam etmektedir. İl il oluşturulmaktadır ve önümüzdeki cuma günü ilk olarak Kahramanmaraş ilimizin afet risk azaltma planı devreye alınacaktır. Bunun yanı sıra, 2015 yılında Japonya’nın Sendai şehrinde oluşturulan ve ‘Sendai çerçevesi’ olarak bilinen uluslararası plan uyarınca ülkemizde Afet Azaltma Platformu’nu kurduk. İlk toplantısı da inşallah çarşamba günü gerçekleştirilecektir.”
“ÜLKEMİZ İNSANLARA EL UZATMADA VE HAYIR DUASI ALMADA ÇITAYI YÜKSELTMİŞTİR”
Bakan Soylu, “Türkiye afet yönetiminde hemen her gün modern adımlar atmaktadır. AFAD başkanlığımız, daha şimdiden konusunda bir dünya markası olmuştur. 1999’da sadece 50 adet deprem gözlem istasyonu olan Türkiye, bugün 1100 istasyonla Avrupa’nın ikinci büyük gözlem ağına sahiptir. Ülke genelinde 18 bin 130 adet acil durum toplanma alanımız var. Afete hazır Türkiye projesiyle sadece 2020 yılında 1.3 milyon, projenin tamamında ise 13 milyon kişiye ulaştık. AFAD eliyle sadece kendi ülkemizde değil, 5 kıtada ve 60 ülkede arama kurtarma, insani yardım, hasta transferi gibi pek çok faaliyet yürüten ülkemiz, afet yönetiminde sivil toplum kuruluşlarımızla da etkin bir koordinasyon sağlayarak, insanlara el uzatmada ve hayır duası almada çıtayı yükseltmiştir. İdlib’de, Afrika’da, Elazığ depreminde, Bingöl Karlıova depreminde ve diğer pek çok hadisede, sivil toplum kuruluşlarımızla el ele çok güzel işler yaptık. Şimdi bu alanda bir yenilik olarak, 29 Temmuz 2020 tarihinde yayınlanan yönetmelikle AFAD başkanlığımız, artık arama kurtarma faaliyetlerinde bulunacak olan kuruluşların akreditasyon işlemlerinde de yetkili kılınmıştır. Ve ilk olarak jandarma asayiş özel tabur komutanlığı, İHH ve akut ekiplerinin akreditasyon işlemleri tamamlanmıştır” dedi.
“BUGÜN HARCAYACAĞIMIZ 1 BİRİM MALİYET, DEPREM SONRASI 7 İLA 12 BİRİM MALİYETTEN BİZİ KURTARACAKTIR”
Soylu, en riskli yerlerde yöneticilerin olması gerektiğin, risk almaları gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Vatandaş tepki gösterir. Gösterirse göstersin, onun zor zamanında yanında olmalı, tepkisini dikkate almak gerekir. Tüm bu fotoğrafın içinde belki de en büyük artımız, Türkiye’nin 2002 sonrasında ortaya koyduğu gelişme, değişim, özgüven ve bunun mimarı olan kıymetli Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bir daha 17 Ağustoslar yaşamamak için zat-ı devletlerinin vizyonuyla çalışmaya devam ediyoruz. Bizim afetlerle sınavımız bitmiş değildir, bitmeyecektir. Bu, hepimizin bildiği bilimsel bir gerçektir. Ancak, 17 Ağustos’un rövanşını kaybetmek istemiyoruz. Gayretimiz, çabamız bunun içindir. Başarabilir miyiz, evet başarabiliriz. Ama tek başımıza değil. Her meselede olduğu gibi aziz milletimizin desteğine ve duasına muhtacız, bunun talepkârıyız. Bilimsel analizlere göre bugün harcayacağımız 1 birim maliyet, deprem sonrası 7 ila 12 birim maliyetten bizi kurtaracaktır. Sevdiklerimizin canlarının kıymeti ise elbette ki ölçülemez. Dolayısıyla bu bilinci yaygınlaştırmak ve afet yönetimini, tarihimize bir başarı hikayesi olarak kaydettirmek arzusundayız. Bugüne kadar çok şey başardık, inşallah bunu da başaracağız.”
“YOLLAR TIKANACAK, AMBULANSLAR, ARAMA KURTARMA EKİPLERİMİZ GİDEMEYECEK VE İSTANBUL KİLİT OLACAK”
“İstanbul’u depreme hazırlamak için 450 toplantı yaptık.” diyen Soylu, “Defalarca ben katıldım. Beğenmediklerimiz, değiştirdiklerimiz oldu. İstanbul’da deprem olduğu zaman Allah korusun yapılacak ilk iş vatandaşımız arabalarını alacak yollara çıkacak. Arabayı güvenli alan olarak görüyor. Arabalar eğer İstanbul’da yola çıkarsa, korkum ve endişem şudur; yollar tıkanacak, ambulanslar, arama kurtarma ekiplerimiz gidemeyecek ve İstanbul kilit olacak” diye konuştu.
“BUGÜN ÖĞLEDEN SONRA TOZKOPARAN’DA REZERV KONUTLARIMIZIN TEMELİNİ ATACAĞIZ”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da törende yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Türkiye, bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bütün dünyaya yardım eli uzatan güçlü bir ülke olmuştur. Devletimizin tüm kurumları, AFAD’ımız, sivil toplum kuruluşlarımız, 83 milyon vatandaşımız nerede bir mazlum görse, nerede bir ihtiyaç sahibi görse anında yanında oluyor, anında yardım elini uzatıyor. Bir yandan da vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için, daha sağlıklı, daha dayanıklı binalarda geleceğe güvenle bakabilmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Marmara’da, Van’da, Erzincan’da, Afyon’da, Elazığ’da yaşadığımız tüm bu depremler el birliğiyle gerçekleştirmemiz gereken kentsel dönüşüm gerçeğini ortaya koymuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘bedeli ne olursa olsun yapacağız’ sözleriyle 2012 yılında başlattığımız kentsel dönüşümle, depremin yıkıcı etkilerini azaltmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2012’de İstanbul’dan başlayan dönüşümle, bugün hamdolsun “Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm” hedefiyle denetimlerimizi yapmaya, riskli alanları ve yapıları tespit etmeye, afetlere dayanıklı konutlar üretmeye devam ediyoruz. Her hafta İstanbul’dayız. Bakın Zeytinburnu, Kâğıthane ve Okmeydanı’nda 2063 konut ve işyerinin temellerini attık. Bugün öğleden sonra da Topzkoparan’da yeni rezerv konutlarımızın temellerini atıyoruz. Eskiyen evleri, riskli yapıları yeniliyor; çevreye duyarlı, bir kimliği olan, sağlam, güvenli yapılara sahip, kültürel değerlerini yaşatan şehirler inşa ediyoruz. Başlattığımız seferberlikle bugüne kadar, 1 milyon 410 bin konutun dönüşümünü tamamladık. 5 yıl içerisinde, 300 bini İstanbul’da olmak üzere 1.5 milyon konutun daha dönüşümünü tamamlayacağız. 81 ilimizde 81 milyon metrekarelik alanda yaptığımız millet bahçelerimizin her biri aynı zamanda birer toplanma alanıdır. Bugün İstanbul’da 15 milyon 200 bin metrekarelik alanda yapacağımız millet bahçelerimiz yaşanacak olası bir depremde İstanbul için birer toplanma alanı vazifesi görecekler. 1999’da Marmara Bölgesinde, 2011’de Van’da, Afyon Dinar’da, Erzincan’da, 2020’de Elazığ ve Malatya’da yaşadığımız acıları tekrar yaşamamak için her türlü olası afete karşı hazırlıklı olacak, gerekli tüm tedbirleri almaya, millet bahçeleri, sosyal konutlar, deprem dönüşüm konutları üretmeye devam edeceğiz”
25 İLÇEDE “İLÇE AFET VE ACİL DURUM YÖNETİM MERKEZİ”
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da “İçinde bulunduğumuz Afet Acil Durum Eğitim Merkezimiz, İstanbul Proje Koordinasyon Birimi tarafından İSMEP Kapsamında yaklaşık 20 milyon lira bedelle inşa edildi. Yapımında emeği geçenlerden Allah razı olsun. Bu merkezde halkımızı ve kurumlarımızı afetlere karşı bilinçli hale getirmek için, eğitimler veriyoruz.” dedi.
Vali Yerlikaya, şöyle konuştu:
“İstanbul AFAD Arama Kurtarma Birliğimizde 84, Jandarma Arama Kurtarma Ekibimizde 205, İtfaiye teşkilatımızda 247 görevlimiz bulunuyor. Bu sayıyı çok daha yukarı çekmek için kararlılıkla çalışıyoruz. AFAD tarafından verilen eğitimleri tamamlayarak akredite edilen AKUT, İHH ve JAK ekipleri ve ileride aramıza katılacak diğer gönüllü Sivil Toplum Kuruluşlarımız ile inanıyorum ki afetlere müdahale gücümüz çok daha güçlenecek. Emniyet Teşkilatımızın İstanbul, Ankara ve İzmir kadrosundan 431 polisimiz Arama Kurtarma Eğitimini başarıyla tamamlayarak bugün sertifika almaya hak kazanıyor. Bizim inancımızda bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir. Bir afetzedenin kurtarılması için uzatılacak yardım elinin önemini anlatmaya kelimeler yetmez. Eğitim alan arkadaşlarımız, büyük bir insani ve toplumsal liyakat kazandılar. Onlar bir tek insanın hayatını kurtarabilmek için, gerektiğinde kendi canlarını ortaya koyacak, karanlıklara ışık olacaklar. AFAD koordinasyonunda TAMP (Türkiye Afet Müdahale Planı) ile afet anında kimin ne yapacağı ve müdahalenin nasıl bir organizasyon içinde yapılacağı belirlendi. Bu kapsamda; İstanbul’da güvenlikten ulaşıma, sağlıktan, enerji ve haberleşmeye kadar birçok alanda 27 çalışma grubu oluşturuldu. Sayın İçişleri Bakanımız 17 çalışma grubumuzun toplantısına bizzat başkanlık ettiler. Deprem anında sıfır dakikadan itibaren neler yapılması gerektiğini, ezberlenmiş refleksler haline getirmek için, Silivri 5.8 ‘den bu yana, 27 Çalışma grubumuz, bugüne kadar toplam 450 toplantı yaptı. Vatandaşlarımızın, çalışanlarımızın, bilinç ve farkındalık seviyelerini artırmak için yoğun çaba sarf ediyoruz, sarf etmeye de devam edeceğiz. Herhangi bir afet olmadan, yapılacak 1 liralık harcamanın, afet sonrasında 7 liralık harcamadan bizi kurtaracağını biliyor, yerel yönetimlerimizle birlikte, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız koordinasyonunda, kentsel dönüşümlere, riskli yapıların yıkım ya da güçlendirilmelerine önem veriyoruz. 2020-21 ve 2022 senelerinde bu yönde önemli hedeflerimiz var. Valiliğimiz koordinasyonunda İstanbul Sismik Riskin Azaltılması Projesi (İSMEP) kapsamında, 2006 Yılından bu güne kadar başta okul ve hastanelerimiz olmak üzere; toplam 1396 kamu binasında 5,7 milyar TL (güncellenmiş rakamlarla 11 Milyar Lira) tutarında yatırım yapıldı ve kamu binalarımızda deprem riski asgari düzeye indirildi. Her mahalleye Afet konteyneri projesi (AFİS) kapsamında 39 ilçemizde 499 AFİS konteyneri konumlandırıldı. Halihazırda 3 bin toplanma alanımız mevcut. Bu rakam, okul bahçeleri ve açık spor alanlarını da hesaba katarsak 10 bini buluyor. Belediyelerimizi de Afet Müdahale Planı’na entegre ederek, yerel imkanlardan etkin ve verimli şekilde yararlanabilmek için İlçe Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri kurulması çalışmalarını başlattık. Zeytinburnu İlçe Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ni faaliyete geçirdik. Önümüzdeki aylarda 25 ilçemizde bu merkezlerin kurulmasını hedefliyoruz.”
Bakan Soylu ile Bakan Kurum, emniyet arama kurtarma ekiplerine sertifikalarını dağıttılar ve ardından merkezde incelemelerde bulundular.