Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından basın toplantısı düzenledi. Yaklaşan Kurban Bayramı’nda, koronavirüs konusunda gerekli dikkatin gösterilmediği takdirde, bunun kendilerine ağır bir vebal yükleyeceğini söyleyen Bakan Koca, bayramda dikkat edilmesi gereken hususları üç grupta toplayacağını bildirdi. Koca “İlk gruptaki tedbirler halen devam eden kurbanlık alımı ve kurban kesimiyle ilgilidir. Kurbanlık alışverişleri belediyeler tarafından belirlenen ve denetlenen yerlerden yapılmalıdır. Hayvan satış alanlarında olabildiğince kısa kalınmalıdır. Müşteriler ve satıcılar arasında el sıkışma usulüyle pazarlık yapılmamalıdır. 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan kişiler hayvan satış ve kesim alanlarında bulunmamalıdır. Kurbanlar, belediyelerin belirlediği kesim yerlerinde kesilmelidir. Kesim, tercihen işin ehli tarafından, mümkün olan en az katılımla yapılmalıdır. Maske, mesafe ve el temizliği kurallarına her aşamada dikkat edilmelidir” dedi.
‘SAFLAR SIKLAŞTIRILMAMALI, SEYREK TUTULMALIDIR’
Bayramın ilk gününün cuma gününe denk geldiğine dikkat çeken Bakan Koca, “Biri bayram namazı, diğeri Cuma namazı olmak üzere, iki namaz cemaatle kılınacak. Cemaatle kılınacak bu namazlarda şu tedbirlere uyulmalıdır; abdest, namazdan hemen öncesine bırakılmamalı, cami şadırvanında alınmamalıdır. Abdest evde alınmalıdır. Aksi takdirde sosyal mesafe ve maske kuralına uymak imkansız hale gelebilir. Bayram ve cuma namazına herkes kendi seccadesi ile gitmelidir. Secde sırasında halı veya seccadelere virüs bulaşması kolayca mümkündür. Virüs dış ortamda bir süre canlı kalmakta, başkasına bulaşabilmektedir. Bu yüzden kendi seccadenizi kullanmanızda ısrar ediyoruz. Maske ve sosyal mesafe kuralı, bütün bayram boyunca geçerli kritik kuraldır. Saflarda yan yana gelen her iki kişi aralarında mutlaka boşluk bırakmalıdır. Saflar sıklaştırılmamalı, seyrek tutulmalıdır. Camilerin içinden çok, mümkün olduğunca, açık hava kullanılmalıdır. Vaaz ve namaz süreleri, Diyanet İşleri Başkanlığımızın belirttiği üzere kısa tutulmalıdır. Namaz sonunda, cemaat, en arka saftan başlayarak, düzenli şekilde dağılmalıdır. Bayramlaşma amacıyla sıra oluşturulmamalı, gruplaşma meydana gelmemelidir” diye konuştu.
‘GELENEKLER, HAYATIN DEVAMI İÇİN VARDIR’
“Bu bayramda makbul olan ziyaret, yüz yüze ziyaret değildir. Bayramlaşmalar mümkün olduğu kadar telefonla yapılmalıdır” diyen Bakan Koca, şöyle konuştu:
“Eğer ziyaret, koronavirüsün hayatımıza girmediği günlerde olduğu gibi yüz yüze gerçekleşecekse, kişi sayısı az, ziyaret süresi çok kısa tutulmalıdır. Başka aile ve konukların bir araya geldiği kurban yemekleri verilmemelidir. Yoksullara, komşulara et dağıtılacaksa çok dikkatli olunmalıdır. Bayram boyunca hasta ziyaretinden uzak durulmalıdır. Bütün bayram boyunca dikkat edeceğimiz en kritik hususlardan biri ise şudur; el öpmeyi, el öptürmeyi, tokalaşmayı, sarılıp öpüşmeyi gelecek bayramlara erteleyeceğiz. Bugüne kadar uyduğumuz bu kuralı eğer terk edersek, karşılaşacağımız sonuçlar tahmin edilebilir. Bu Kurban Bayramı, hayatımızda, el öpmediğimiz, birbirimize sarılmadığımız ikinci bayram olarak yer edecektir. Bu içimizde bir burukluktur ama olması gereken budur. El öpme, kucaklaşma, el sıkışma geleneğimizi gelecek bayramlara erteleyelim. Gelenekler, hayatın devamı için vardır. Kurban Bayramı’nda işi öyle ciddiye alalım ki, bayram sonrası gözümüz vaka tablosunda olmasın.”
‘MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İLE BİLİM KURULU İRTİBAT HALİNDE’
Bakan Koca, bir gazetecinin okulların 31 Ağustos’ta açılacağını hatırlatması üzerine, “Geçen toplantıda ifade etmiştim. Okulların açılma takvimini Milli Eğitim Bakanımız açıklamıştı. Bu eğitim uzaktan mı, hibrit eğitim tarzında mı, karma mı olacağı konusu Milli Eğitim Bakanlığımız ve Bilim Kurulu irtibat halinde. Gerektiğinde iller bazında o illere özel farklı yaklaşımlar da devreye girebilir. Burada önemli olan eğitimin 31 Ağustos’ta başlayacak olması. Ama bunun ne şekilde olacağı 1- 2 hafta içinde açıklaması daha net yapılmış olur” diye konuştu.
‘YILIN İLK ÇEYREĞİNDE AŞININ GELİŞTİRİLMESİ MÜMKÜN OLABİLİR’
Bakan Koca, “Bu yılın sonuna kadar aşı bulunur mu?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Herkesin beklentisi olan aşı konusu, önemli. Zannediyorum önümüzdeki 4- 5 veya 6 ay, Ocak, Şubat, Mart gibi, yılın ilk çeyreğinde, aşının geliştirilmesi mümkün olabilir gibi görünüyor. Son birkaç hafta epey mesafe kat eden ülkeler oldu. İngiltere bunlara örnek gösterilebilir, ABD’de ve Çin de aynı şekilde. Ama 1- 2 ay sonra olacak beklentisi içinde olmamalıyız. Önümüzdeki 4- 6 ay içinde bir gelişme olabilir. Ülkemizde de 6 çalışma devam ediyor. Daha klinik, insan çalışmaları safhasına gelinmedi. O da Eylül- Ekim gibi bazı üniversite ve merkezlerimiz olacak. Çin ve Rusya ile de aşı konusunda ayrıca irtibat halindeyiz. Bu konudaki gelişmeleri de iş birliğini de yakinen takip ediyoruz.”
‘TÜİK İLE BİRLİKTE YAPTIĞIMIZ SAHA ARAŞTIRMASI BİTTİ’
“Bağışıklık haritası çalışmasının sonuçlarını bizimle paylaşır mısınız?” şeklindeki soru üzerine Bakan Koca, TÜİK ile birlikte yaptıkları saha araştırmasının bittiğini söyledi. Bakan Koca, “Bu araştırmada pozitiflik oranı yüzde 0.26. Yani bu on bin kişide 26 kişi pozitif olarak aramızda dolaşıyor demektir. Belirtisi olmuş olsa zaten o durumda müracaatı yapmış olurdu. Bu dediğimiz belirtisi olmayan 10 binde 26 kişinin dolaştığını dolayısıyla mesafe ve maskenin ne kadar önemli olduğunu göstermesi açısından da çok önemlidir. Bazı illerimizde bu durumda farklılık gösterebiliyor. Bağışıklık ise yüzde 0,8. Yani on binde 80 şeklinde. Bununda çok yüksek olmadığını görüyoruz. Yani toplumda yüksek oranlı bu hastalığı geçirmediğini gösteren bir durum. Bağışıklık oranımız son derece düşük” ifadesini kullandı.
‘BU SEVİNCİMİZİ DİSİPLİNİZE EDEREK YAŞIYOR OLMALIYDIK’
Bakan Koca, “Ayasofya’nın açılışıyla ilgili gözlemlerinizi alabilir miyiz?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Ayasofya 86 yıllık hayalimizdi. Egemenliğin önemli bir işaretiydi. Her Türk vatandaşının beklentisiydi. Bu sevinci herkes yaşadı. Bu sevinci yaşarken bu sevincimizi yaşadığımız ortamda disiplinize ederek yaşıyor olmalıydık. Yer yer uyanlar oldu, bu anlamda uymayan görüntüleri de görmüş olduk. Yani bizim sevincimizi yaşarken Ayasofya’da dahil olmak üzere bizim pandemi tedbirlerini ve kurallarını ihlal etmeden, maske mesafe kuralını devrede tutmamız, asla ihmal etmememiz gerektiği kanaatindeyim.”