Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Servet Karaca, sonbahar aylarında burun kanamalarının arttığına dikkati çekti. İki tür burun kanamasının olduğunu belirten Karaca, “Anterior (ön) ve posterior (arka) kanamalar bulunuyor. Anterior kanamalar, çocuklarda ve gençlerde sık görülür. Posterior kanamalar ise 50 yaş ve üstündekiler ile erkeklerde fazla görülüyor. Hipertansiyonu ve damar sertliği hastalığı olan yaşlılar burun kanaması açısından riskli grupta” dedi.
Karaca, burun kanamalarının birçok sebebi olabileceğine işaret ederek şu ifadeleri kullandı, “Kanamalar sonbahar aylarında artar. Bunun sebebi, artmış üst solunum yolu enfeksiyonları, aşırı kuru, ısıtılmış ve nemsiz hava olabilir. Bebeklerde kanama pek görülmez, ancak yaş ilerledikçe risk artar. Burun kanaması sebebi olarak birçok faktör sayılabilir. Bu faktörler lokal ve sistemik olarak ikiye ayrılır” diye konuştu.
“Tansiyon ve şeker hastalarına dikkat”
Lokal sebeplerin içinde en çok rastlanılanın travma olduğuna dikkati çeken Karaca, “İnflamasyon dediğimiz üst solunum yollarındaki enfeksiyöz veya alerjik durumlar etkilidir. Tümörler, burun kıkırdağındaki eğrilikler, tüberküloz, sarkoidoz, sifiliz dediğimiz granülamatöz hastalıklar da burun kanamasına neden olabilir. Özellikle çocuklarda burundaki yabancı cisimler ve mukozanın kuru kalması da en önemli etkenler arasında. Sistemik faktörlere ilişkin ise şu bilgileri verdi: Hemofili, Osler-Rendu-Weber gibi kanamalı hastalıklar, yaşlı hastalarda damar sertliği ve yüksek tansiyon, şeker hastalarında damarların hasarlanması sistemik sebeplerdendir. Öte yandan tüm incelemelere rağmen hastaların bir kısmının burun kanamasının sebebi hala tespit edilemiyor” şeklinde konuştu.
“Sigara dumanından kaçının”
Özellikle kuru ve soğuk iklimlerde yaşayanlarda burun mukozasının kuruması ve kabuklanması nedeniyle sık sık burun kanamasının görülebileceğini vurgulayan Karaca, “Bu gibi yerlerde yaşayan kişilerin yatak odalarında nemlendirici bulundurmaları, kurumayı önleyebilir. Burun içine evde hazırlanmış tuzlu su kullanımı da aynı amaç için kullanılabilir. Sigara dumanı ve kimyasal gazlar gibi burun kanamasına neden olabilecek faktörlerden uzak durulmalı. Burun salgısını azaltıcı etkiye sahip spreylerin kullanım süresi kısaltılmalı. Travmanın burun kanamasındaki yeri düşünülerek çocuklarda burun karıştırmanın önlenmesi, burun temizliğinin dikkatlice yapılması gerekir. Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların dozları mümkün olduğunca az olmalı. Yüksek tansiyonu olan hastalar mümkün olduğunca tuz kullanımından kaçınmalı ve tansiyon ilaçlarını düzenli kullanarak normal tansiyona sahip olmalı. Tansiyonu sürekli yüksek seyreden hasta potansiyel burun kanaması riskine sahip” ifadelerini kullandı.
“10 dakika burnunuzu tutun”
Son olarak ise burun kanamasını durduracak yöntemleri sıralayan Karaca, “Genellikle kanama burnun ön bölgesinde olduğu için hastanın ilk yapması gereken burun kanatlarını iki parmağı arasında sıkıştırması ve başını hafifçe öne eğmesidir. Bu pozisyonda 10 dakika kadar durduktan sonra devam eden burun kanaması hekim müdahalesi gerektirir ve bir acil servise başvurulmalı. Kanaması tamamen kontrol altına alınmış hastalarda burun muayenesinde kanama alanı görüldüyse gümüş nitrat koterizasyon dediğimiz yakma işlemini uygularız. Yakma işlemi uygulanan hastalar 7 gün sümkürmemeli, hapşırırken ağzını açık tutmalı. Tüm bu müdahalelere rağmen kanaması durmayan hastalar acil şartlarda ameliyathaneye alınır ve kanamaya neden olan damarlar bağlanarak kanama kontrol altına alınır ki bu çok nadir başvurduğumuz bir yöntem” dedi.
